1954 Afyonkarahisar doğumlu Mehmet Ali Özerkan, gazeteci / matbaacı bir babanın oğlu olarak Afyonkarahisar’dan geldiği Ankara’da 1970 yılından bu yana matbaacılık yapıyor. İlkokuldan itibaren babasıyla çalışmış olan Mehmet Ali Özerkan’ın 50 yılı aşkın matbaacılık deneyimi var. Funda Matbaacılık; İvedik Organize Sanayi Bölgesi’nde 150 m²taban alan üzerine kurulu 4 katlı binasında hizmet veriyor.
“1979 yılında kurulan, daha sonra 507 sayılı yasa ile Matbaacılar Odası haline gelecek olan Matbaacılar Derneği’nin iki numaralı kurucu üyesiydim. Derneğin kuruluş temelleri bizim matbaamızda atıldı” diyen Özerkan’ın hikayesi matbaacıların dernek ve oda çatısı altında toplanma ve Matbaacılar Sitesi için kooperatif kurma süreçleriyle kesişiyor.
Mehmet Ali Özerkan dernek, oda ve kooperatif kurma süreçlerini de içeren Funda Matbaacılık’ın tarihçesini şöyle aktarıyor.
“1982 yılında rahmetli Abdullah Cabbaroğlu ve arkadaşlarının Etimesgut havaalanı civarında kurdukları siteden dolayı yersiz kalacağımız endişesiyle Matbaacılar Sitesi Kooperatifi’ni kurduk. Birçok matbaacı arkadaşımızı kooperatife aldık ve burada1988 yılına kadar pek çok meslektaşımız yönetim kurullarında görev aldı. 1988 yılında rahmetli Belediye Başkanı Mehmet Altınsoy bugünkü site arazisini bize tahsis ettikten sonra 1989’un 15 Ekim tarihinde dönemin belediye başkanı Murat Karayalçın ile birlikte Matbaacılar Sitesi’nin temelini attık. 15 Aralık 1994’te, inşaatların % 70 seviyesine geldiği bir tarihte kuraları çektik. Başlangıçta üye bulmakta zorluklar yaşamıştık. Altınsoy bize 600 işyeri yapılabilecek arsa teklif etmişti. Biz 200 işyerini dolduramadık. Matbaacılar Derneği’nin ve Matbaacılar Sanayi Sitesi’nin kurucu başkanı olan değerli Satılmış Naz ve ekip arkadaşlarımızla birlikte beş yıl gibi kısa bir sürede inşaatları % 70 seviyesine getirdik. Genel Kurul’da kuraları çekme kararı alındı. Şu anda içerisinde bulunduğumuz bina, kooperatifin örnek binasıydı. Kuraları burada çektik; noter huzurunda yapılan çekilişi benim adıma kızım yaptı ve bu işyeri bize çıktı. Şu anda kooperatif çok iyi bir yere geldi. Eskişehir yolunda konut yapıyoruz. Buranın hissedarları şu ana kadar hiçbir ödeme yapmadan, konut arsası sahibi oldular ve Temmuz 2018’den itibaren cüz’i ödemelerle inşaatı başlatıyoruz.
Matbaaya dönersek, 1978 yılının 12 Mayıs’ına kadar YIBA Çarşısı’ndaydık. O tarihte YIBA Çarşısı yangını ile içerideki her şeyimiz yandı. Hükûmet söz verdiği yardımları yapmadı. Suların içinden kurtarabildiklerimizi yeniden temizleyerek ve çalışır duruma getirerek Çankırı Caddesi’nde kiraladığımız bir yere taşındık. Kardeşim Abdurrahim Özerkan ile Kocatepe Matbaası adıyla faaliyetlerimizi sürdürdük. Daha sonra kardeşimle işyerlerimizi ayırdık. Matbaacılar Derneği’nin de içinde yer aldığı Hükümet Caddesi Hilal Pasajı’nda 1985 yılında Funda Matbaacılık Ltd. Şti. adıyla kendi matbaamızı kurduk.
1987 yılında mülkiyeti kendimize ait olan Ankara Hastanesi’nin karşısındaki 400 m²büyüklüğünde bodrum katındaki işyerimize taşındık ve 11 sene burada faaliyetimizi sürdürdükten sonra sonra 1998 yılında da Matbaacılar Sitesi’ndeki işyerimize taşındık.”
Funda Matbaacılık makine parkında çift renk Heidelberg GTO, tek renk GTO, Heidelberg pompalı, iki adet kazanlı, bir adet maşalı tipo baskı makinesi bulunuyor. Firma, anlaşmalı matbaa hizmetleri ağırlıklı olmak üzere oteller, eğitim kurumları, imalat ve hizmet sektörü gibi işletmeler için etiket, kutu, kurumsal kimlik vb. döküman baskıları yapıyor.
“Özellikle 90’lı yıllarda, enflasyonun, devalüasyonun had safhalarda olduğu dönemde, sektördeki iş potansiyelinin yüksek olması sebebiyle, makinalarımızı tam kapasite çalıştırabiliyor ve para kazanabiliyorduk. Günde 24 saat yetmiyordu” diyen Mehmet Ali Özerkan, artık matbaacılığın çok daha zor olduğunu hatırlatarak, şöyle devam ediyor:
“Bugün matbaada iki oğlum dahil, 6-7 kişilik bir kadromuz var. Yerimiz kira olmadığından ve yıllara dayanan bir müşteri portföyümüzün olmasından dolayı işlerimize devam edebiliyoruz. Özellikle işyerimizin köşe başında olmasından dolayı bazı avatajlarımızın var olduğunu biliyoruz. Ama bütün sektör için bunu söyleyebilmemiz zor. Her ofisin bir matbaa haline geldiği günümüzde, bir taraftan butik matbaaların işlerinin her geçen gün azaldığı, diğer taraftan döviz fiyatlarının önlenemeyen yükselişinden dolayı zeminin çok kaygan olduğunun farkındayız. En azından bu dönemde taşlar yerine oturana kadar sektörde başarılı bir yatırım için uygun ortamın bulunduğunu düşünmüyoruz. Geleceğin neler getireceğini bilemeyiz ancak çok iyi noktalara gelmişken, yanlış yatırımlarla zor duruma düşen meslektaşlarımız olduğunu gördük. Bu ekonomik koşullar sebebiyle kısa vadede dijital baskıya yönelik bir yatırım gündemimizde yok ama ileride şartlar yatırım yapılabilir hale geldiğinde ister istemez gündeme gelecektir.”