Ankamat Matbaacılık San. Ltd. Şti. İvedik Organize Sanayi Bölgesi Güleryüz Sanayi Sitesi’nde 600 metre kare kapalı alana sahip merkezi ve Ağaç İşleri Sanayi Sitesi’nde 300 metre kare kapalı alana sahip şubesinde faaliyet gösteriyor. İş yoğunluğuna göre vardiyalı çalışabilecek bir kadroya sahip firmanın makine parkında 5 renk 70 x 100, 2 renk 70 x 100 ve 2 renk 35 x 50 ofset baskı makineleri; 2 adet
70 x 100 ve 1 adet 50 x 70 kırım makineleri ile tel dikiş robotu bulunuyor. Firmada 18 istasyonlu harman makinesi, üç ağız bıçak ve kapak takma makinesi de bulunuyor ama tel dikiş dışındaki cilt işler için dışarıdan hizmet alınıyor. Nuray ve Hakan Özkan tarafından yönetilen Ankamat’ın 12 çalışanı var.
Hakan Özkan ekonomik nedenlerle cilt işlerini dışarıda yaptırmaya karar verdiklerini belirterek; “Günde 1000 – 2000 kitap ciltlemek için 6-7 personel istihdam etmek ekonomik değil. Bu işleri üç-dört mücellithaneden hizmet alarak ç özüyoruz. Müşterilerimiz işlerini o firmalardan teslim alıyorlar” diyor.
Ankamat’ın işleri yarı yarıya yayınlardan ve katalog – broşür gibi ticari işlerden oluşuyor. Hakan Özkan, “Yayın ağırlıklı çalışabilmek için web ofset ve baskı sonrası yatırımları gerekiyor ama bunu ekonomik görmüyoruz” diyerek, şöyle devam ediyor.
“Artık broşür – katalog işleri de yüksek tirajlı gelmiyor. Daha çok 500 – 1000 – 2000 civarında geliyor. Yayın tarafında da 2000 - 3000 – 5000 gibi tirajlar var. Beş bin üstü olunca zaten web ofsete gidiyor. Belki birkaç yayıncı tabaka ofset kalitesi istiyor. Veb ofsetlerde de modelleri ve kaliteyi yükselttiler. Yayıncı maliyete bakıyor. Çünkü veb ofsette iş dört renk ön – arka basılmış ve kırılmış olarak çıkıyor. Yayıncılar haklı olarak maliyete bakıyorlar. Fire yüksek olsa bile baskı maliyeti yüzünden fireyi göze alabiliyorlar.”
Hakan Özkan, Ankamat müşterilerinin kalite beklentilerine ilişkin sorumuzu yanıtlarken, “İş kalitesini 1 – 100 arasında değerlendirirsek; bizimki 75-80 düzeyindedir. Müşteri yüzde yüz kalite istiyorsa, o buradan çıkmaz” diyor ve şöyle devam ediyor. “Çünkü düzgün tasarım gelmesi, termal kalıp kullanılması, CIP3-CIP4 yüklü olması, birinci kalite kağıt kullanılması, baskı makinesinin çok bakımlı ve kalibrasyonlarının yapılmış olması lazım. Böyle bir kalitenin bedelini ödemeye hazır müşteri yok. Bunun yanında, sistemli çalışıyoruz, müşterimizin ne istediğini biliyoruz; personelimiz eğitimli. Kalitemizi ortalamanın üzerine çıkarabiliyoruz. Çok yüksek kalite isteyen müşteriler olursa, onları yüksek teknolojiye yatırım yapmış meslektaşlarımıza yönlendiriyoruz.”
Hakan Özkan, sektörde işler kötüye gitmekle birlikte, uzun yıllar bu sektörde kalmayı düşünenler için matbaacılığın hâlâ iyi bir sektör olduğunu düşünüyor. Bununla birlikte sektöre yatırım yapmayı düşünmediğini ekliyor. “Matbaacılık, çocuklarınız bu işi devam ettirebilecekse, diğer sektörlere kıyasla yatırım yapılabilir bir sektör. Ama benim öyle bir vizyonum yok. Artık büyümek istemiyorum. Çocuklarımdan biri tıp fakültesine gidiyor, diğeri elektrik – elektronik eğitimi alıyor. Bu işi yapacaklarını sanmıyorum. Yatırımlarımız makine modernizasyonlarıyla sınırlı olacak. Borcumuz yok ve müşteriyi seçme şansımız var. Uzun vade vererek, her anlamda taviz vererek müşteri edinme çabasında değiliz. Çalışanlarımızın sosyal ortamlarını iyileştirmeye çalışıyoruz. Onların iş yerine severek gelmelerini istiyoruz.”