Çağatay İkizoğlu ve Mustafa Koç baskı sektörüne 2015 yılında Imex Group’tan alınan sıfır makinelerle (32 cm eninde, 5 renk kule flekso makinesi ve iki adet kalite kontrol makinesi) başlamışlar. Ortaklar daha önce Ağaç İşleri Sanayi Sitesi’nde ıslak mendil ve stick şeker üretimi yaparlarken kurumsal firmalarla çalışma isteği ve büyüme çabası ile etiket baskısına adım atmışlar. Şimdi Metalsan Sanayi Sitesi’nde 250 metre kare alanda kozmetik, sağlık, mobilya, gıda ve otomotiv sektöründen firmalara hizmet veriyorlar.
Kuruldukları yıldan itibaren büyük mesafe kaydeden Yaşam Etiket’in kurucularından Mustafa Koç, “Başarılı olduğumuzu düşünüyoruz. Daha da başarılı olabileceğimizi öngörüyoruz.” diyor ve ekliyor. “Her geçen gün hedeflerimizi tutturmaya çalışıyoruz ve tutturuyoruz da. Piyasa biraz sıkıntılı, bu süreç bizi yoruyor ama geçici olduğunu düşünüyoruz. Hiç ummadığımız sektörlerle çalışabiliyoruz. Müşteri yelpazesi geniş bir çeşitliliğe sahip.”
Sektörün geleceğinden umutlu olan Çağatay İkizoğlu ve Mustafa Koç, üretim ve sanayi olduğu sürece ambalaj, etiket, oluklu mukavva, plastik ambalaj gibi alanların önünü açık görüyorlar.
Firmanın pazarlama işini de üstlenen ortaklar Kayseri dışında çevre illerden ve Gaziantep’ten de iş alabildiklerini belirtiyorlar. Ayrıca piyasaya belli bir güven verdikleri için bundan sonra referanslarla daha sağlıklı ilerleyeceklerini düşünüyorlar. Kayseri dışından alınan işler firmanın iş hacminin yarısını oluşturuyor.
Artan beklentiler yatırımı getiriyor
Ortakların hedeflerinde yatırım var ve çok renkli bir flekso baskı makinesi almayı düşünüyorlar. Mustafa Koç “32 cm’lik, 5 renk makinemizde yapamadığımız iş olmadı ama beklentiler sürekli artıyor, artan beklentileri karşılamak için yatırım düşünüyoruz. Uygun fiyatlı 28 cm’lik 8 renk bir makine bulduk, alabiliriz” diyor.
Kapasitelerinin %60-70 kadarını kullandıklarını belirten Mustafa Koç “Çok rekabet var. Artık kimse iş hacmini tam karşılayamıyor. Makineler üretim kapasitesinin altında çalışıyor. Bizi tehdit eden bir şey yok ama, sürecin böyle gitmesi halinde korku başlıyor, ‘makine alınacak dönem değil’ diye düşünülüyor. Seçim olsun bitsin, döviz ne olacaksa olsun ama sabit bir şekilde gitsin. Hareketlilik olduğu sürece problem yaşıyoruz.
Öte yandan Türkiye çok değişkenlik gösterebiliyor; sanayi üretimi bize durmuş gibi görünürken başını alıp gidebiliyor ama böyle giderse makine alacak ortam yok.”
“Düşük üretim adetleri dijitali işaret ediyor ama yatırım maliyeti çok yüksek”
Çeşit artmış ama tirajlar düşmüş. “Eskiden 50 bin bastığımız bir üründen şimdilerde 5-10 bin basıyoruz” diyen Koç ekliyor. “Baskı öncesi masraf değişkenlik gösteriyor. Baskı hazırlığında tasarımı kendi bünyemizde çözüyoruz. Klişeyi dışarıda, Türkiye’de bilinen 3-4 firmada çözmek zorundayız. Kayseri’de klişe üreten bir firma yok. Bastığımız ürünü 3 ay sonra tekrar basacağımız zaman ürün değişiklik göstermiş oluyor ve tekrar klişe masrafı çıkıyor. Baskı öncesine ciddi maliyet biniyor. Klişe masrafına boğulmaktansa bu aşamada en güzel şey dijital ancak şu an yatırım maliyetleri çok yüksek. Kayseri için çok ağır.”