Rekabet firmanın yatırım şevkini kıran önemli bir faktör.
Kardeşler Ofset, Kayseri Matbaacılar Sitesi’nin en dinamik matbaalarından biri. Firmaya bir önceki ziyaretimizi, 2008 yılının Ekim ayında yapmıştık. O yıllarda yeni yatırımlar yapmış ve makine parkını hayli güçlendirmiş olan firma, Organize Sanayi Bölgesi’ne taşınmayı, Anadolu’nun diğer illerine, diğer matbaalara ve ajanslara hizmet veren bir baskı merkezi olmayı planlıyordu. 2008 krizi ve sonraki yıllarda tüm sektörlerde yaşanan daralma paralelinde sektörde artan fiyat rekabetinin etkisiyle taşınma gerçekleşmemiş.
Firma ortaklarından Yusuf İçer, Kardeşler Ofset’in kuruluş ve büyüme hikayesini şöyle anlatıyor.
“Kardeşler Ciltevi olarak Sahabiye’de, meydan tarafında 1992 yılında 18 metre kare kadar bir alanda ağabeyim Mustafa İçer ile birlikte kurduk. Bir yıl sonra yıkamasız bir maşalı alarak baskıya başladık. Sonrasında ofset işlerimizi dışarıda yaptırırken, Mengi Makina’dan bir 41×57 cm ebatlı pompalı aldık. O tarihlerde makine parkımızda pompalı, maşalı ve bir bıçak vardı. 2003 yılında Matbaacılar Sitesi’nde 200 metre karelik üç katlı, toplam 600 metre karelik yeni yerimize taşındık. Ardından Turan İşcan’dan 50×70 cm ebatlı, tek renk Roland Favorit aldık.
Sonraki yıllarda iş hacmimiz artınca, bir yenilik yapma ve makine parkımızı genişletme kararı aldık. 2007 sonunda mücellithane projesiyle Avrupa Birliği’nden % 50 hibe almıştık. O kaynakla Heidelberg Stahl kırım makinesi, Heidelberg Eurobind 1300 yumuşak kapak takma makinesi, Sanem otomatik spiral makinesi almıştık. 2008’de drupa’da Orient Graphic’ten Roland 700 beş renk, 70×100 cm ofset baskı makinesi aldık. Çift renk Heidelberg GTO, kazanlı kesim makinesi, kırım makinesi, tel dikiş robotu, iplik dikiş ve selofan makinesi yatırımı yaptık. Bir de iki renk sürekli form baskı makinemiz var. Bu yatırımlarla tesisimizi güçlü bir hale getirdik.
Geçen yıl Matpar Graphic’ten Ryobi 36×52 dört renk bir makine daha aldık. Bizde tirajlar düşük olduğundan büyük makinede fire çok oluyor ve A4, A5 işler, kırımlı broşürler organize matbaalara gidiyordu. Biz % 80 oranında ajanslara ve başka matbaalara iş yapıyoruz. O işlerini de uygun fiyatlara yapabilmek için Ryobi’yi aldık. Matbaamız 7/24 hizmet verebiliyor. Baskı sonrasında da termal ve normal tutkallı selofan makinelerimiz, shrink makinemiz de bulunuyor. Asıl amacımız dışarıya cilt hizmeti vermekti. Eskiden mücellithane yoktu. Tüm matbaaların işlerini yapıyorduk. Bu makineleri getirdikten sonra cilt makineleri alan birçok matbaanın bize ihtiyacı kalmadı. Bünyesinde makine olmayanlar ya da makinesi arızalı olanlara hizmet veriyoruz. Bu da ciromuzda % 5’i geçmez. Sadece kısmi lak işlerini dışarıdan alıyoruz.”
Geniş çözüm yelpazesi ve sadık müşteriler
Matbaaların büyümesinde, en önemli etken kuşkusuz istikrarlı gelir sağlayan sadık müşterilerdir. Yusuf İçer’in sözleri, bu konuda Kardeşler Ofset’in de istisna olmadığını gösteriyor. “1992 yılında işyerimizi açtıktan bu yana her yıl bizimle devam eden müşterilerimizin kontrolünü yaparız. İşyerini kapatmış ya da batmışsa, artık müşterimiz değil ama işine devam ediyorsa, mutlaka bizimle çalışıyor. Eczacı, oto lastikçisi, bakkal, sanayici, mobilyacı, matbaacı, ajans, kısaca her meslekten müşterimiz olabiliyor. Sadece gazete, dergi veya broşür basmıyoruz, sürekli form dahil, çok çeşitli matbaa işlerini yapabiliyoruz. Kutu yapıştırmada komşumuzdan destek alarak, sertifika gerektiren gıda kutuları dışındaki kutuları da yapabiliyoruz.”
Yüzyılımızın başında pek çok matbaanın yaşadığı hızlı büyüme sürecinin ardından, Kardeşler Ofset’in yatırımları da son yıllarda yavaşlamış. Bunda rekabetin payı yüksek. “2008 yılında Roland 700 makineyi aldıktan sonra müşterilerimize, matbaacılara dört kalıp işi 250 liraya bastığımızı duyurduk. Aradan on yıl geçti, hâlâ aynı fiyatla baskı yapıyoruz” diyor Yusuf İçer. Tüm maliyetler artarken, fiyatlar rekabete takılıyor ve arttırılamıyor. Bir yandan da tirajlar hızla düşüyor. Dijitale nasıl baktıkları sorumuz üzerine, “Dijitale çok ihtiyacımız yok diye düşünüyorduk, dijitale hiç gerek yok diye kendimizi avutuyorduk” diyen İçer, şöyle devam ediyor. “Dijital işlerini dijitali olan meslektaşlarımıza gönderiyorduk ama bir arkadaşımız bize adeta zorla sıfır, dört renk, 33×48 cm ebatlı bir makine (Ricoh Pro C5100S) verdi. Makine alır almaz neredeyse bedelini çıkardı. Artık 50 – 100 adet katalog, 50 – 100 – 150 adet dergi gibi siparişleri basıp hemen teslim ediyoruz. Üstelik bundan keyif alıyoruz. Artık matbaa makinelerine büyük yatırım yapmayı düşünmüyoruz. Matbaacılık biraz daha dijitale gidecek gibi görünüyor. Fuarları ziyaret ediyoruz, görüyoruz; büyük matbaaların ve organize matbaaların da dijital yatırımı yaptıklarını görüyoruz.”
Rekabet söz konusu olduğunda, kağıt başta olmak üzere malzemede de uygun fiyatla tedarikin belirleyici rolü var. Kardeşler Ofset’in bu konudaki yaklaşımı fiyat odaklı değil. Yusuf İçer, bunu şöyle açıklıyor.
“Kayseri’de üç, dört yerel kağıtçı var. Yurt çapında hizmet veren büyük kağıtçılardan %10 daha uygun fiyatla alabilecekken, yerel kağıtçılardan almayı tercih ediyoruz. Büyük matbaaların da yerel kağıtçılardan kağıt almaları gerekiyor ki onlar da işlerini sürdürebilsinler. Kâr marjımız düşük olduğunda, onlardan rica ediyoruz, fiyat konusunda yapabildikleri indirimi yapıyorlar.”
1992’de bir el pedalı ile başlayıp bugüne kadar hep borç ödeyerek gelmiş olan Kardeşler Ofset’in ortakları artık yatırım yapmaya hevesli görünmüyorlar. “Artık ilk günlerdeki heyecanımızdan eksilmeler olduğunun farkına varmışlık yaşanırken; piyasa şartlarının bütün esnafı olduğu gibi bizi de yıpratmış olduğu görülmektedir. Organize Sanayi Bölgesi’nde bir arsa almıştık, yeni bir bina yaparak oraya geçmek istiyorduk ama inşaat maliyetleri, yatırım maliyetleri çok yüksek” diyen Yusuf İçer ekliyor. “ Artık borçlanmaları ve yatırımı daha sağlam ve başarılı adımlar atacağına inandığımız yeni nesillerimize bırakmak kararı almış bulunmaktayız.”