Çalışmaları ulusal ve uluslararası birçok sanat projesinde yer almış grafik sanatçısı Alper Raif İpek’in ilk kişisel sergisi Mart ayında Galeri Soyut / C salonunda açıldı.
Grafik tasarım ve baskı öncesi hazırlık aşaması bilgisayarın olmadığı dönemlerde reprodüksiyon sürecinden geçerdi. Renk ayrımı ile elde edilen pozitif filmler ışıklı masa üzerinde milimetrik kağıtlarının yol göstericiliğinde astrolon denen şeffaf asetatlara bantlanır, baskı kalıbı alınacak tam sayfa mizanpajlar oluşturulurdu. Hem bu çalışmanın hem de bu ara ürünün adına “Montaj” denirdi. Sergi adını buradan alırken çalışmalar da grafiğin bu eski tekniğinde üretiliyor. Sergi, ziyaretçiyi yeni nesillerin belki de hiç bilmedikleri bu süreçte yolculuğa çıkarırken, çalışmalar duvardan inip baskıya gidecekmiş gibi duruyordu.
Günümüzün temel nesnesi parayı merkeze alan çalışmalar, onun simgesel, kültürel, ekonomik ve tasarımsal yönlerini geri planına alarak gerçek, suret ve sahte kavramlarını sorguluyor.
II. Dünya Savaşı Almanyası İngiliz ve Amerikan ekonomisini çökertmek için toplama kamplarında tutsak grafik ve baskı ustalarına sahte sterlin ve dolarlar yaptırır. Başlarındaysa dönemin en ünlü kalpazanı Salomon Smolianoff vardır. Bu sahteler o kadar başarılı suretler olur ki gerçeklerinden İngiliz Merkez Bankası dahi ayıramaz. Diğer taraftan Bernhard Operasyonu olarak tarihe geçen bu sahteciliğin yarattığı enflasyon İngiliz ekonomisinde gerçek bir çöküntüye neden olur ve savaş sonrasında bile uzun yıllar devam eder. Koleksiyoncular için sahte Alman basımı bir Sterlin’in değeri gerçek İngiliz Sterlini’nin değerin daha fazladır.
Sergide 1, 5, 10, 20, 50 ve 100 ABD Doları’ndan oluşan seri, paranın tasarımındaki simgeselliği, ona yeni eklentilerle ve üzerindeki portre sahibine yaptığı göndermelerle anlamı başka boyuta taşıyor. Bir araya getirilen simgelerin rastlantısal mı veya bilinçli mi olduğu arasında gel git yaşayan izleyici tıpkı çalışmaları da oluşturan katmanlarda olduğu gibi bu katmanlar arasında gerçeği bulmaya çalışıyor. Para basımında sahteciliğe karşı alınan tedbirlere benzer ayrıntılara gizlenmiş öğeler fark edildikçe izleyicide şaşkınlık yaratıyor.
Türk Lirası, İngiliz Poundu, Amerikan Doları, Hindistan Drahmisi ve Şili Pezosu’ndan oluşan çalışma ise bu paralara gerçekte ulaşılabilirken üzerlerindeki portre sahipleri hakkında bilgiye wikipedia üzerinden ulaşılamaması üzerine kurulu.
Kendisi de matbaacı bir aileden gelen grafik tasarım mezunu sanatçı bu ilk sergisinde ailevi ve mesleki tabusu “sahte para” ile flört ediyor. 13 grafik ürüne, 1 düzenleme ve 1 video artın yer aldığı paranın hayatın merkezinden çıkıp sanat merkezine alındığı sergi 9 Mart – 28 Mart 2018 tarihleri arasında Galeri Soyut / C Salonu’nda izleyicilerle buluştu.