Sigma, Printtek 2017 – 13. Uluslararası Baskı Teknolojileri ve Kağıt Fuarı’nda CtP sistemlerini ve ofset kalıplarını tanıttı. Sigma standında biri termal (CtP) diğeri konvansiyonel (CTcP) olmak üzere iki adet 70×100 ebadında bilgisayardan kalıba sistem vardı. Firma aynı zamanda Epson ve EFI işbirliği ile oluşturduğu ofset ve flekso prova uygulamalarını da tanıttı. Fuarda sorularımızı Doğa İpek yanıtladı.
Sigma cephesinde yeni neler var?
Sigma 31 yıllık bir firma. Ben yaklaşık 15 senedir bu işin içindeyim. Bizim jenerasyonun avantajı dijital teknolojinin yavaş yavaş bu sektöre girmeye başladığı süreçte yer almamız. Yani 15 sene öncesinde dijitalin ilk defa profesyonel anlamda matbaacılık sektörüne girdiği anı yakaladık. SİGMA zaten bu süreçte en başından beri hem sistem satışı anlamında, hem servis anlamında yeni teknolojileri piyasaya sürme konusunda öncü olmuş bir firmaydı. Şimdi bu sene itibariyle yine SİGMA’nın bünyesinde Teknoprint A.Ş.’yi kuruyoruz. Teknoprint’in asıl konsantre olacağı alan tamamı ile ofset, ambalaj, etiket sektörlerindeki dijital uygulamalar olacak. Dijital uygulamaların hem makine, hem sarf malzemesi, hem yazılım kısmı. Aynı zamanda dijital iş akışları konusunda, yani baskı öncesi proseslerini otomatize edebileceğimiz, hatayı ortadan kaldırabileceğimiz sistemler üzerine entegre bir organizasyon olacak. Bunun da temellerini atmış bulunmaktayız. Önümüzdeki süreçlerde benim konsantrasyonum daha çok o konularda olacak.
Standınızda kalıp da tanıtıyorsunuz. Her ebat temin ediliyor mu?
Kalıplar Uzak Doğu menşeli, orada özel olarak ürettirdiğimiz kendi markamız. Gerek termal CtP, gerek CTcP her ebat ve kalınlıkta ürünü tedarik ediyoruz. Standart ofset ebatları olan 50×70, 70×100’ün yanı sıra WLF dediğimiz büyük ebat makineler için de 0,15 – 0,30 standart ofset kalıpları mevcut.
Türkiye’ye arada bir toplu kalıp girişleri oldu, fiyatlar çok dengesizleşti. Şimdi durum nasıl?
Her üründe olduğu gibi kalıplar için de üç değil beş kalite sayabiliriz. Her birinin alıcısı var. Beşinci kalite birinci kaliteye doğru bir hamle yaptı, etkiledi falan ama sonra kendi içinde yolunu buldu. Bunlar geçiş dönemlerinde olur ama şu anda öyle değil. Rekabet her zaman vardır. Bizim iş modelimiz biraz farklı. Bizi daha çok kurumsal müşteriler tercih ediyorlar. Oralarda bu karışıklık yaşanmadı.
Peki bu fuarın ziyaretçi profilini nasıl buluyorsunuz? Gelenler size daha çok ne sordular CtP’ye eskisi kadar ilgi var mı?
CtP’ye eskisi kadar ilgi var. Bu fuar – örnek doğru olursa- Türkiye’nin Drupa’sı aslında. Bu fuarda muhakkak bulunması gereken CtP sistemlerde teknoloji artık oturdu, kalite belli bir noktaya geldi. Artık daha avantajlı sistemler öne çıkmaya başladı. O yüzden Uzakdoğu biraz daha pazar kapmaya başladı. Ciddi bir talep var. Yaptığımız görüşmelerde ilk kez CtP yatırımı yapacak olan firmaların yanı sıra makine yenileyecek olan firmalar da var.
Yurt dışına dönük bir yüzünüz var mı?
Azerbaycan ve Kazakistan’daki müşterilerimiz dışında yurt dışı aktivitemiz yok ama Teknopak gibi prova sistemleri ile ilgili global bazda çalışan firmalara onların tüm fabrikalarına ve Mısır, İran, Fas, Tunus gibi ülkelere biz Türkiye’den destek veriyoruz. Bu destek müşteri bazında. Bu sektörde malzeme ve makine tedarikçisi olarak öyle çok fazla ihracat yapma şansınız yok. Lokal piyasaya konsantre olduğumuz için çok düşündüğümüz bir şey değil.
Yurt içi ziyaretçilerin ilgisini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bizim standımızdaki ziyaretçiler ağırlıklı olarak yurt içinden oluyor. Ortadoğu ülkelerinden gelip buradan makine almak isteyen firmalar da oldu ama genelde lokal müşterilerle görüştük.
Fuarların en kötü ekonomik şartlarda bile yapılması ve firmaların katılması gerekir. Bunu canı gönülden söylüyorum. Klişe olarak algılanmasın, hiçbir makine satma şansınız olmasa bile insanlarla yüz yüze temas ayrı bir önem taşıyor. Burada yüz yüze olayı paylaşıyorsunuz, imkanları, ihtiyaçları paylaşıyorsunuz. Bilgileri doğrudan verebiliyorsunuz. Bizim ana katılma mottomuz budur. Tabi ki ticari boyutu çok önemli ama burada müşteriyi görmeniz lazım. Yeni müşterilerle bir araya gelmek, eski müşterilerle olan ilişkileri tazelemek için çok önemli. Bu konsepti onun için çok önemli buluyorum ve 86’dan bu yana kaçırdığımız bir fuar yok.