Dereli Graphic, 23. Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı’nda da geçen yıl standının bulunduğu yerdeydi. Dereli Graphic’in Yönetim Kurulu Başkanı Kerem Dereli fuar hakkındaki görüşlerini ve sergiledikleri ürünleri Matbaa Haber’e anlatı.
Yine bir Ambalaj Fuarı’ndayız. Siz yine geçen yıl standınızın bulunduğu yerdesiniz. Fuar hakkındaki görüşlerinizi öğrenebilir miyiz?
Her sene istikrarlı biçimde büyüyen bir fuar haline geldi Avrasya Ambalaj Fuarı. Bunda fuar yönetiminin katkısı olduğu kadar bu fuara düzenli olarak katılan biz katılımcıların da önemli payı olduğunu düşünüyorum. Sanıyorum ki 10 yıldır bu fuarın katılımcısıyız. Bugün geldiği noktadan da mutlu olduğumu söyleyebilirim. Bu sene standımız biraz daha büyüdü. Hatta rakiplerimizden de bazılarını burada görmeye başladık. Geçen süre içerisinde Avrasya Ambalaj Fuarı bu bölgenin en büyük fuarı haline geldi. Güzel bir fuar dönemi geçtiğini söyleyebiliriz özetle.
Bu yıl fuarda daha çok neleri öne çıkardınız?
Bu yıl bir iki yeniliğimiz var. Bir Flint Group markası olan, dünyanın en önemli sleeve üreticisi Rotec markasının yeni lanse ettiği Eco Bridge isimli adaptör serisini tanıtıyoruz. Normalde hava delikleri oluyor sleeve adaptör üzerinde, o hava deliklerini farklı bir şekilde dizayn ettik bu yeni modelde. Adaptöre metal bir bilezik yerleşik vaziyette ve hava geçişi o bilezik üzerinde yer alıyor. Başka herhangi bir hava deliğine ihtiyaç kalmıyor sleeve üzerinde. Bu sayede sadece 4 bar hava basıncıyla ve yaklaşık 70 lt. hava ile sleeve montajı mümkün oluyor makinede. Bu da elbette hem enerjiden tasarruf hem de operatörlerin sleeve montajını çok daha kolay bir şekilde yapması anlamına geliyor. O parça değiştirilebilir bir parça. Makineden geçmesini kolaylaştırmak için 700 litre yerine 70 litreyle sleeve geçirilebiliyor. Bilezik değiştirilebilir olarak dizayn edildiği için herhangi bir hasar vs. durumunda adaptörü komple değiştirmek zorunda kalınmaması da bir diğer güzel özelligi bu sleeve adaptörün. Oldukça başarılı satış rakamlarına ulaşacağını düşünüyorum.
Onun dışında Recyl markamız var. O da yıllardır mümessilliğini yaptığımız bir Fransız firması. Flekso alanında klişe temizliği ve aniloks temizliği ile ilgili makine ve malzeme üreten bir firma. Malzemeleri çok popüler olduğu için piyasada zaten satıyoruz. Ama bu sene Recyl’in yalnızca ürünlerini değil, makinelerini de sergileyelim istedik açıkçası, ilgi çekebilir diye düşündük. Bir adet klişe temizleme ünitesi ve bir adet de ultrasonik aniloks yıkama ünitesi sergileyelim dedik. Bu kararımızda, geçtiğimiz yıl bu iki ünitenin de Drupa Fuarı’nda çok büyük sükse yapması da etkili oldu. Orada bizzat gözlemledim. Yaklaşık 12-13 adet makine satıldı fuarda, bu iyi bir rakam. Bu makine ultrasonik temizleme yapıyor, kendi içinde bir jeneratörü var. Bu sayede ultrasonik frekansların dalga boyunu stabil bir şekilde kontrol ederek çalışıyor. 2 adet 70 cm boyundaki silindiri aynı anda temizleyebilme özelliğine sahip. Narrow web çalışan müşterilerimiz için oldukça hesaplı ve başarılı bir temizleme çözümü olduğunu söyleyebilirim.
Bu sene flekso tarafına biraz daha ağırlık vermek istedik. Diğer ürün gruplarımızda mevcut bilindik markalarımızla aynen devam ediyoruz.
Kodak’ta 200. Makineyi kurup rekor kırdınız, onunla ilgili ne düşünüyorsunuz?
Gerçekten bizim için çok gurur verici. Biz bu mümessilliği aldığımız dönemde tabii ki bilincindeydik ne kadar büyük bir markaya sahip olduğumuzun. Bunun bilincinde olarak işi çok sıkı tuttuk. Hem flekso hem ofset alanında. Açıkçası işin kar-zarar boyutunu bile belli noktalarda geride bırakarak. Biraz prestij olarak gördüğümüz için hızlı ve iyi bir giriş yapmak istedik. Gerisi de bizim için geldi. Çok önemli bir başarı. Bütün satış ekibim hakikaten gece gündüz çalıştı. Hem satış ekibim hem müdürüm Fehim Bey hem de servis ekibimizin bu başarıda gerçekten hepsinin çok büyük payı var. Cumartesi, Pazar demeden her türlü işlerini güçlerini bırakıp müşteriye koşan bir ekibe sahip olduğumuz için bütün pay onlarındır.
Bu sene KBA açısından da önemli bir seneydi. Koenig-Bauer 200. Yılını kutladı…
Koenig-Bauer çok önemli bir marka. Koenig-Bauer’in mümessilliğini alma sürecinde de gerçekten çok büyük heyecan duydum. Dünya’nın en eski matbaa makinesini üretmiş bir firmanın temsilciğini yapmış olmak bizim için ayrı bir kıvanç kaynağı. Rolf Bey temsil etti bizi 200. Yıl kutlamalarında. Markanın eskiden beri temsilcisi olarak en çok ona yakışırdı orada bulunmak. Çok güzel bir program düzenlemişler. Orada pazarlama anlamında da bir yenilenme söz konusu. Uzakdoğu pazarlarındaki etkinliklerini de çok arttırdılar son yıllardaki stratejik hamlelerle. Şimdi KBA Koenig-Bauer olarak tekrar bir atılım yapıyor, logosu yenilendi. Bunlar çok önemli şeyler. Önümüzdeki dönemde bunları daha da net bir şekilde müşteri kitlemizle paylaşıyor olacağız.
Nasıl bir tepki alacağınızı düşünüyorsunuz?
İyi bir tepki alacağımızı düşünüyorum. Bir göz alışkanlığı oluyor tabii. Hatta ben bundan 4 sene önceki bir görüşmemizde Almanya’da pazarlama bölümündekilere de söylemiştim. Ben söylediğim için oldu demiyorum ama gerçekten bir yenilenmenin, tazelenmenin çok büyük katkı sağlayabileceği konusunda bazı yorumlarım olmuştu. Belki ilk etapta o göz aşinalığından dolayı farklı gelebilir ama uzun vadede bence gerekliydi.
Bu sene bizim için yenilikler devri başlıyor. İnşallah önümüzdeki yıl içerisinde de bunun semeresini görecek şekilde aktivitelerimizi yapmaya çalışacağız.