Matset ilk kez katıldığı Avrasya Ambalaj Fuarı’nda 9. Salondaki Printpack bölümünde yer aldı. Geniş bir ekiple fuara katılan firmanın müşterilerinin önemli bir kısmı da Avrasya Ambalaj Fuarı’nın katılımcıları arasında yer alıyordu. Fuar boyunca müşterileri ile karşılıklı stant ziyaretleri yapan MatSet yetkilileri bu yolla da ilişkileri geliştirme fırsatı buldular.
Fuarda Matset Genel Müdürü Doğu Pabuççuoğlu sorularımızı yanıtladı.
Avrasya Ambalaj Matset için yeni bir açılım. Bu fuarda ilk kez yer alıyorsunuz. Bu fuara nasıl bakıyorsunuz. Hangi amaçlarla katıldınız?
Evet, MatSet için yeni bir açılım. Katılmakla doğru bir karar verdiğimize inanıyoruz. Seneye de burada olacağız. Büyük olasılıkla da makine sergileyeceğiz. Bizim içinde bulunduğumuz basım sektöründe endüstriyel dediğimiz etiket ve ambalaj sektörünün büyüme hızı bizim temsil ettiğimiz HP ürünleri çerçevesinde diğerlerine göre %70 daha ilerde. Bu sebeple biz bu fuarda yer almaya son anda karar verdik. Son kalan yeri aldık. Başkasının son anda vazgeçmesiyle yer bulduk. Üç hafta öncesinde de zaten Printtek 2017’deydik. Fuara katıldığımızda gelen ziyaretçi profili bizi fazlasıyla tatmin etti. Burada makine sergilememize rağmen daha fazla ilgi var. Bunun iki sebebi var aslında. Bir tanesi, bizim kendi müşterilerimizin ve potansiyel müşterilerimizin hepsi burada.
Bunların yüzde sekseni katılımcı olarak burada, kalanı da ziyaret için buraya geliyor. Ya müşterilerimiz bizi gelip ziyaret ediyorlar ya da biz onları ziyaret ediyoruz. Bu hem potansiyel müşterilerle iletişime geçmemizi sağlıyor hem de var olan müşterilerimizle ilişkimizi pekiştiriyor. Kalabalık bir ekiple buradayız. Fuarda 8 kişiyiz ama dört kişi stanttaysa geri kalan dört kişi müşterileri standlarında ziyaret ediyor. Ona dikkat ediyoruz. Fuar da çok büyük. Katılımcı kalitesi iyi. Karar verme yetkisinde olan bir ziyaretçi profili var. Bence bu çok önemli. Buraya gezmek için değil bir amaç için geliyorlar. Bu fuarın böyle olması Türkiye ekonomisinin iyi yönde olması açısından da bir gösterge aslında. Önümüzdeki günler herşeye rağmen parlak diye düşünüyoruz. Fuarı gezdiğim zaman çok şaşırdım. Burada farklı bir dünya var. Gezerken zevk aldığınız bir fuar burası.
Hp İndigo 20000 satış sürecinden bahseder misiniz?
O süreç LabelExpo’da sonuçlandı. Müşterimiz kendisi bu fuarda duyurana kadar bizim duyurmamızı istemedi. Biz de buna saygı gösterdik ve duyurmadık. Türkiye’de kurulacak ilk HP 20000 olacak. Bir makine daha sattık ama onu da duyuramıyoruz. Onun da kurulması için biraz zaman var. Indigo 20000’i alan Doğa Etiket bizim önemli bir müşterimiz. Şu anda zaten üç tane 6800 etiket makinesiyle çalışıyor. Bunların arasına 20000 de dahil oldu ve etiket ve ambalaja dönük çalışacak. 20000 çok esnek bir makine. Ebat avantajı da var. 74’e 110 basabiliyor. Operasyonu tek kişi yapabiliyor. Printtek fuarına Barcelona’dan bayan operatör arkadaşımızı getirdik. Makineye iş yüklerken işi çıkarırken ekstra beden gücüne gerek kalmadığını göstermek istedik. 20000’in en büyük özelliklerinden bir tanesi, fleksible ambalaj yanında etiket de basıyorsanız sonunda bıçak var, sonlandırmanız kaç santimse ona göre etiket çıkarabilirsiniz.
Fuarda standınıza gelen müşterilerinizle genelde ne konuştunuz? Hangi makine üzerine yoğunlaştılar?
Buraya gelenler genelde 6800 müşterisi. 20000 müşterisine genelde biz gidiyoruz.
Senenin sonu geliyor, önümüzdeki süreç hakkındaki beklentileriniz neler?
Özellikle ambalaj ve etikette sezona bağlı alım ve satım kararı yok. Bizim sattığımız Indigo 6800 zaten her şeyi var olan bir makine. Müşteri almaya karar verdikten ve finansman çözüldükten sonra makine bir hafta içinde getirilip kurulabilir. Bizim bir sezonumuz yok artık.
Ticari baskı kısmında ne yazık ki dijital medya büyüyor. Dergi ve gazetelerin dijital dünyaya adapte olması söz konusu. Mesela ben günde 3 tane gazete okuyorum ama hepsi dijital. Gazete okuma sayım azalmadı hatta arttı. Boş bulduğum herhangi bir an okuma avantajını elde ettiğim için daha fazla okuyorum. Kitap da öyle. Dolayısı ile dijital yayıncılık ticari matbaacılığı vuruyor. Ama ambalajda böyle bir şey yok. Ambalajda ürünün üzerine bir şey koymak lazım ki müşteriyi cezbetsin. Ürünün mutlaka müşteri tarafından beğenilmesini sağlayacak etiket veya ambalaj olması gerekiyor. Herkes tirajlar kısaldı diyor ama ben tiraj çeşitlemesinin artmasıyla tirajların kısaldığını söylüyorum.
2018’de satış anlamında grafik yükselecek mi?
Ekonomideki bu stabilite devam ederse yükseltir. Bizi en çok vuran kur değişimleri. Geçenlerde HP’ye bir rapor hazırladık. Avro bir sene içerisinde, 2016 Ekim’inden itibaren %30 artmış. Bu durum alım kararlarını etkiliyor, kullanım tercihlerini etkiliyor. Avro’nun 5 Liraya çıkmasından bahsetmiyorum, oraya çıkarsa orada stabil devam etmesinden bahsediyorum. Eğer kur değişikliği olmazsa 2018, bu seneden daha iyi olacak, ben buna eminim.