Kodak ve Türkiye Temsilcisi Dereli Graphic Ankara’da 19 Eylül’de Hotel Hilton Garden’da ve İzmir’de 21 Eylül’de Hotel İzmir Wyndham Özdilek’te Kodak tanıtım etkinlikleri düzenledi. Katılımcıların konuşmalar esnasında da konuşmacılara sorular yöneltebildikleri etkinliklere ilgi yoğun oldu.
(Ankara, İzmir) Kodak ve Kodak Grafik Çözümleri Türkiye Temsilcisi Dereli Graphic, Eylül ayını yoğun müşteri ziyaretleri ve tanıtım etkinlikleriyle geçirdi. Etkinliklerin ilki, Ankara’da Hilton Garden’da gerçekleştirildi. Ankaralı matbaacılar, Kodak’ın dünya çapındaki üst düzey yöneticileri tarafından, yüksek kaliteli ve fonksiyonel Kodak termal kalıp, CtP ve yazılım çözümlerindeki en son yeniliklerin tanıtıldığı etkinliğe yoğun ilgi gösterdiler. Toplantı aynı tema ile iki gün sonra, 21 Eylül’de İzmir’de Wyndham Özdilek’te düzenlendi.
Toplantılarda Kodak termal kalıp çözümlerini Kodak Kalıplar Dünya Ürün Müdürü Adrian Shuttleworth, Kodak CtP çözümlerini Kodak Asya Pasifik, Orta Doğu ve Afrika Ürün Müdürü David Paterson, Kodak yazılım çözümlerini Kodak Türkiye İş Geliştirme Müdürü Rossen Miloushev anlattı. Etkileşimli toplantılarda konuşmaları bölen sorular da yöneltildi ve katılımcılar da tartışılan konuları kendi soruları doğrultusunda yönlendirebildiler.
Ankara’daki toplantının açış konuşmasını yapan Dereli Graphic Kodak Satış Müdürü Fehim Yurdal, “Kodak 100 yılı aşkındır hem matbaacılık alanında hem fotoğrafçılık alanın hizmet veren bir firma. Son yıllarda tüm gücünü matbaacılık sektörüne vermiş durumda” diyor ve ekliyor. “Gerek ofset gerek flekso anlamında yeni yatırımlar yapmakta. Dereli Graphic olarak da biz 10 yıldır Kodak’ın Türkiye Temsilciliğini yapıyoruz. Ankara’da ilk defa böyle bir etkinlik yaptık. Katıldığımız fuarlardan bir farklılık olsun istedik. Fuarlarda hep sizin gelmenizi bekledik şimdi biz Ankara’ya müşterilerimize gidelim hem Kodak’ı hem Dereli’yi anlatalım dedik.”
Kodak termal kalıp çözümleri
Kodak tanıtım etkinliğinde ilk bölüm termal kalıp çözümlerine ayrılmıştı. Firmanın bu alandaki en yeni ürünü az kimyasallı Sword Max, yüksek çözünürlüklü ve düşük enerji gerektiren UV mürekkepe dayanımı olan bir çözüm. Yüksek tirajlara ve tekrar baskılara uygun. Hedef kullanıcılar arasında ambalajcıların yanı sıra ticari matbaalar ve yayın matbaaları da var.
Kalıbın sağladığı faydalar yüksek tirajlara uygunluğu ve fırınlama gerektirmemesi, emülsiyon yapısının çok güçlü oluşu nedeniyle kimyasala dayanıklı olması, dolayısıyla tekrar baskılara uygun olması, Kodak’ın en son teknolojiyle geliştirmiş olduğu patentli reçine teknolojisi sayesinde tüm kimyasallara karşı çok daha dirençli ve fırınlama ihtiyacı olmadan çok ciddi derecede UV mürekkep ve baskı kârı sağlıyor olması sayılabilir. Fırınlama devreden kalktığında, yer ve enerji tasarrufu, tekrar baskılara dayanıklılığın getirdiği tasarruf, yüksek kalite ve renk tutarlılığının getirdiği tasarruflarla birlikte matbaacının maliyetlerini düşürüyor.
Kodak, Sword Max gibi az kimyasal ihtiyacı olan kalıp yatırımlarına ve kimyasalsız kalıp yatırımlarına devam ediyor. Kodak’ın halen Electra XD adlı, 400 bin tiraja dayanıklı bir kalıbı var. Sword Max’ın farkı UV mürekkep ile kullanılabiliyor olması. Dolayısıyla Sword Max Kodak tarafından geleceğin az kimyasallı kalıbı olarak geliştirilmiş. Kodak gelecekte bir kimsayalsız kalıp, bir de az kimyasallı kalıp sunacak. Az kimyasallı kalıp da normalden % 75 daha az kimyasal kullanılan bir kalıp olacak.
Sonora XP & Sonora UV işlemsiz ve kimyasalsız kalıpları baskı öncesinde banyo ihtiyacını ve kimyasal kullanımını ortadan kaldırıyor. Banyo ihtiyacı olmadığı için süreçte ayrıca kimyasal da yok. Herhangi bir işlem yok, elektrik tüketimi yok, su yok. Temel özellikleri arasında kalıbın kaliteli olması, baskı tirajının yüksek olması ve çok amaçlı olması var. Her yerde kullanılabilir bir kalıp. Adrian Shuttleworth, Kodak’ın kimyasalsız kalıbı Sonora’yı “Şu an dünyada birçok firmanın kullanmış olduğu termal ofset kalıbı” olarak tanıtıyor. Dinleyicilere kalıpta nelere öncelik verdiklerini soran Shuttleworth, ‘fiyat’ ve ‘kalite’nin yanı sıra, ‘tiraj’, ‘halen kullanılmakta olan kalıbı bıraktıracak bir özellik’ yanıtlarını alıyor. Fiyatın elbette önemli olduğunu ifade eden Shuttleworth, kimyasalsız kalıp kullanımının getireceği maliyet avantajlarını şöyle sıralıyor.
“Öncelikle operasyonel maliyetlerinizi azaltacaksınız. Kalıp üretim hatlarınızı basitleştirecek ve kolaylaştıracaksınız. Çevreye olan etkinizi azaltacaksınız. Banyo kimyasalından ve banyo makinesinden ve onun bakım giderlerinden kurtulacaksınız, yer kazanacaksınız. Baskı kalitenizi, baskı yeteneklerinizi geliştireceksiniz. Süreci yönetme yeteneğinizi de geliştirmiş olacaksınız. Sonsuza kadar tüm banyo kimyasalından, tüm zamktan kurtuluyoruz. Banyo makinesi olmadığı için banyo makinesinin bakım, servis, onarım giderleri ortadan kalkıyor. Belki görünmeyen bir gider ama banyo makinesinin enerji maliyeti de ortadan kalkıyor.”
Shuttleworth, Avrupa ve ABD maliyetleri gözetilerek hazırlanmış tasarruf tabloları da gösterdi. Örneğin yıllık 20 bin metre kare kalıp kullanan bir matbaanın banyo ve kimyasal kullanımının ek maliyeti, kalıp makinesinin bozulması, tamir süreci ve bunun getirdiği maliyetler hariç tutulduğunda bile aylık 6333 avroyu geçiyor. Burada en önemli maliyet, banyo makinesinin devre dışı kalmasının maliyeti. Dereli Graphic ve Kodak, dileyen firmalara özel hesaplama yapabileceklerini açıklıyor.
Şu anda dünyada satılan Sonora kalıpları sayesinde 2,26 milyon litre kalıp banyosundan tasarruf ediliyor. Rakip firmaların üretimi olan bazı kimyasızlar var; onlar için özel hazne suları gerekiyor. Sonora sayesinde dünyada 2999 milyon litre su tasarrufu sağlanıyor bunun sayesinde 252 kişi için yiyecek üretilebiliyor. Sonora sayesinde 1115 milyon kw enerji tasarruf sağlanıyor. Bu enerji tüketimi sayesinde yılda 10 milyon mikrodalga fırın çalışabiliyor. Kullanılmış kimyasallar, atık su ve kimyasal bidonları da yok olmuş oluyor.”
Sonora’nın Sonora XP ve Sonora UV olmak üzere iki tipi var. Sonora XP ile kurutmalı ticari veb ofset baskıda 200 bin, tabaka ofsette 100 bin, ofset ambalajda 50 bin, UV baskıda 10 bin tabakaya kadar çıkılabiliyor. Sonora UV kalıpla ise 30 bin tabaka UV baskıya çıkılabiliyor. Sonora istenilen tüm kalınlık ve ebatlarda sunulabiliyor. Halen Sonora’nın dünyada 3000’i aşkın kullanıcısı var. Her çeşit kimyasal, hazne suyu, blanketle birlikte başarıyla kullanılıyor.
Sonora işlemsiz kalıbın baskısız alanlarındaki emisyon baskı esnasında hazne suyu temasıyla yumuşayarak ilk on tabakada fersudeye geçerek temizleniyor. Daha sonra temiz baskı devam ediyor. Kalıplar tekrar basılacaksa, gün ışığında bir saat, sarı ışık altında 8 saat bekletilebiliyor. Baskıdan önce daha uzun süre bekletilecekse, zarflanıp karanlık bir yerde saklanması gerekiyor.
Kodak CtP çözümleri
Kodak’ın CtP çözümlerini Türkiye’yi de içine alan Asya Pasifik, Orta Doğu ve Afrika Ürün Müdürü David Paterson sundu. Paterson, Kodak CtP sistemlerindeki yeni geliştirmeler, hedeflenen alanlar, ürün sıralaması, temel üstünlükler, ürün gamı, son geliştirme ve özellikler üzerinde durdu.
Kodak CtP sistemlerinin temel üstünlükleri olan güvenilirlik, dayanıklılık ve sürekliliği vurgulayan Paterson, Kodak SQUARESPOT’un yanı sıra Kodak’ın daha ekonomik bir çözüm olarak giriş seviyesi CtP’ler için geliştirdiği TH5 kafa teknolojisi ile bile rakip GLV ve GAUSSIAN teknolojilerine kıyasla daha ince tramlar – noktalar sağladığını ifade ediyor.
SQUARESPOT teknolojisinin benzersiz üstünlükleri olarak, sektördeki en yüksek çözünürlük, geliştirilmiş eşsiz özellikler (pozlama sırasında lensin otomatik olarak ayarlanmasını sağlayan Dynamic Autofocus – Otomatik Netleme, kalıpta genişleme ve büzülmeyi telafi eden Otomatik Sıcaklık Kontrolü, iki CtP’nin birbirinin aynı pozlama yapmasını sağlayan Geometrik Düzeltme özelliklerini öne çıkaran Paterson, “Kodak CtP makineleri sadece Kodak’ın kendi geliştirdiği SQUARESPOT pozlama teknolojisi sayesinde süreklilik, hassasiyet ve güvenilirlik sunuyor” diyor.
Kodak etkinlik esnasında kullanıcılara bir de takvim dağıttı. Trendsetter CtP, Sonora UV işlemsiz kalıp, DotShop yazılımı içeren Kodak Prinergy İş Akışı, Staccato FM 10 tramlama, microtexting kullanılarak basılmış olan takvimde çizgi olarak görünen bir unsurun aslında büyüteçle görülebilen metin olduğu, Paterson tarafından Kodak SQUARESPOT teknolojisinin farkı olarak gösterildi.
“Kodak sürekli geliştirmeler yapıyor. Örneğin lazer mimarisi ile arızalara karşı birtakım özel önlemler sunuyor. Eğer lazer sisteminde sorun yaşanıyorsa makinenin gerek hızını düşürerek veya bazı sistemleri devre dışı bırakarak kafanın çalışmasının devam etmesi sağlanıyor. Bu şekilde servis ihtiyacını da en aza indiriyor” diyen Paterson, daha sonra Kodak CtP ürün gamı ile ilgili bilgi verdi.
Kodak CtP ürün gamı, 50 x 70 ve 70 x 100 çözümler sunulan, giriş seviyesi, ekonomik ve sağlam Achieve T400/T800 serisi ile başlıyor. Baskı kalitesiyle rakip teknolojilere üstünlük sağlayan bu cihazlar sadece 400 watt elektrik tüketimiyle (Önceki modellere göre % 43 tasarruflu) çevreye de katkıda bulunuyor.
Dünyada ve Türkiye’de pazar lideri: Trendsetter CtP serisi
David Paterson, en çok satılan CtP sistemi olan Kodak’ın Trendsetter serisinin dünyada ve Türkiye’de pazar lideri olduğunu vurguluyor. Sürekli geliştirilen ve yenilikler ilave edilen serinin son versiyonu, Kodak Trendsetter Q400 ve Q800 olarak iki farklı ebatta sunuluyor.
Magnus serisi Kodak’ın hep en üstün otomasyon sunan serisiydi. Artık Magnus’taki birçok özellik Trendsetter serisine de aktarılmış bulunuyor. Trendsetter serisinde olmayan tek özellik, palet yükleyici sadece Magnus serisiyle sunuluyor. Kalıplar paletten otomatik olarak CtP’ye yükleniyor. Magnus’ta da geliştirmeler ve yenilikler devam ediyor.
Paterson bir soru üzerine yeni nesil Kodak 800 SCU CtP sistemlerinde manuel kalıp ebat ayarlamasının otomatik hale getirileceğini, bunun eski makinelere de uygulanması için çalışma yapılacağını ifade ediyor.
Kodak’ın büyük ebat (VLF) CtP sistemlerinde Trendsetter Q1600, Q2400 ve 3600 modelleri sunuluyor. Ofset ambalaja uygun bir seri olan Trendsetter 1600 modelinden Türkiye’de 10’un üzerinde makine çalışıyor.
En hızlı ve en yüksek otomasyonlu VLF CtP sistemleri ise Magnus VLF modelleri var. Magnus deyince akla otomasyon geliyor: Magnus VLF Q2400/Q3600 CtP – Sürekli Yüklemeli (Continuous Load – CL), Magnus VLF Q2400/Q3600 CtP – Çoklu Kaset Üniteli (Multi Cassette Unit – MCU), Magnus VLF Q2400/Q3600 CtP – Otomatik Palet Yükleyici (Automatic Pallet Loader – APL).
Kodak aynı zamanda gazete ve yayınlara yönelik CtP çözümleri de sunuyor. En basit modelden ve otomasyonlu modele kadar, ekonomik Achieve News veya daha hızlı Trendsetter News seçenekleri var. Standart 1200 dpi ile sunulan bu sistemler 2400 dpi opsiyonu alınırsa ticari baskı için de kullanılabiliyor.
David Paterson, Tendsetter/Achieve CtP’lerinde çoklu kaset seçeneğinin yeni olduğunu ve planladıkları 20 makine satışının gerçekleştiğini kaydediyor. Bu sistemler rakip çoklu kaset sistemlerine göre % 24 – 65 arasında daha yer kaplıyor, aynı zamanda % 80 enerji tasarrufu ve yüksek pozlama kalitesi sunuyor. Son drupa fuarında tanıtılan sistemden 8 adet kurulmuş.
Kodak’ın son yeniliklerinden biri, W hız seçeneği. Trendsetter Q400/Q800 ve Trendsetter News modellerinde uygulanacak sistemle, Sonora kalıpları kullanıldığında Trendsetter en hızlı işlemsiz CtP olacak: Trendsetter Q400/Q800 ile 50 x 70 ebatta saatte 75 kalıp, 70 x 100 ebatta saatte 64 kalıp pozlanacak. Trendsetter News CtP’de ise AL ile saatte 240, SCU ve MCU ile saatte 150 kalıp pozlanabilecek.
“Kodak bu arada yeni mobil uygulama geliştirdi. Artık CtP önünde birinin bulunması gerekmiyor. Android ve iOS uygulamasıyla, mobil cihazınızdan CtP makinesini takip edebilecek; CtP’den gelen alarm mesajlarını görüp yönetebileceksiniz” diyor Paterson.
Bir başka yeni özellik 2400 dpi çözünürlüğün özellikle güvenlik baskıları için 4800/5080 dpi’ye yükseltilebilmesi. Bu yeni modellere uygulanacak bir özellik olacak.
Bir soru üzerine Paterson, CTcP üretimini düşünmediklerini belirterek, “Sadece fiyatla çarpışmak istemedik. Güvendiğimiz teknolojiyi uygulamaya çalışıyoruz. Ayrıca CTcP makinelerinde kimyasalsız ve yüksek kalitede kalıp üretmek mümkün değil” diyor.
Kodak yazılım çözümleri
Kodak Türkiye İş Geliştirme Müdürü Rossen Miloushev, çok önemsenmeyen yazılım konusunun işin kalbi olduğunu belirterek, “Kodak baskı öncesi için sadece kalıp makineleri, CtP’lerde değil aynı zamanda yazılım kanadında da çok güçlü” diyor.
Kodak 17 yıldır yazılım üretiyor. İlk sürümü 17 yıl önce çıkarılan Prinergy iş akışının 8. sürümü piyasada ve 60 bin kadar kullanıcısı mevcut. Günde 10 milyon sayfadan fazla iş Prinergy’de işleniyor. Bunun 100 bin sayfası Türkiye’de işleniyor. Miloushev, bütün yazılım işletim sistemleri arasında alanının en iyisi ödülünü alan Prinergy’nin üstünlüklerini şöyle sıralıyor.
“Prinergy’nin modüler ve özelleştirilebilir olması, ihtiyacınıza göre ek lisanslar ve ek özellikler eklenebilir ve geliştirilebilir bir sistem olması, baştan sona tamamiyle entegre olarak çalışıyor olması, dosya alımından başlayıp baskı yapana kadar tam bir otomasyon sağlanabiliyor olması… Prinergy, açık bir platform olması sayesinde baskı ekipmanlarıyla ve yazılımlarla entegre olarak çalışıyor.”
Prinergy iş akışının ön kontrol yazılımında 130’u aşkın parametre kontrol edilebiliyor. Kodak Insite yazılımına web üzerinden dünyanın her yerinden erişilebiliyor ve çevrim içi iletişim sağlayarak ftp sunucusunu ortadan kaldırıyor. Müşteri kendi hatalarını görebiliyor ve düzelterek onay verebiliyor. Sisteme otomasyon dahil edildiğinde müşteri onayı verildiği andan itibaren, dosyalar formalara, formalar montajlara ve kalıplara otomatik olarak geçerek, CtP tarafından pozlandıktan sonra bütün kalıplar hazırlanıp baskıya verilebiliyor.
Kodak Insite HTML 5.0 tabanlı çalışıyor. Otuz dil seçeneği olan yazılımda matbaacı Türkiye’de Türkçe arayüzü kullanırken, Rusya’daki müşterisi aynı anda Rusça arayüzde işini kontrol edebiliyor.
Marka sahiplerinin proje yöneticileriyle birlikte Artwork oluşturmak ve bu dosyaları yönetebilmelerini sağlayan Insite Creative Workflow, matbaacının marka sahibiyle birlikte çalışarak çok daha hızlı iş üretebilmesini sağlıyor. Yeni Smart Review özelliği eklenen yazılım tek başına ya da Prinergy ile entegre kullanılabiliyor. Prinergy MIS ile entegre olabiliyor.
Prinergy’de Preps montaj yazılımında etiket ve veb ofset baskı şablonları için özel katlama güncellemeleri, shingling ve bottling kural yönetimi, akıllı harmanlama işaretleri gibi yenilikler var. Kodak’ın Preps’in yanı sıra özellikle ambalaj için Pandora montaj yazılımı da var. Yeni sürümde çok daha hızlı montaj yapılabiliyor. Flekso, ofset ve dijital için dizayn edilmiş Pandora’da PLA akıllı iş toplama özelliği, en az fire için yeni Smart Layout teknolojisi, akıllı bıçak izleri, akıllı renk barları gibi özellikler ve yenilikler var.
PDF standartlarını belirleyen Ghent Çalışma Grubu standartlarına uygun Prinergy, Gracol G7 sertifikalı Colorflow renk yönetimi yazılımıyla birlikte geliyor. Prinergy aynı zamanda Oracle veritabanı kullanıyor. Kullanılan tüm veriler analiz edilebildiği gibi karanlık veri denilen kullanılmayan veriler de analiz edilebiliyor. Bulut sistemi sayesinde Prinergy’de sorun yaşanırsa yedeğiyle üretime devam edilebiliyor.
Kodak Prinergy yazılımını aylık abonelik sistemiyle, düzenli bir abonelik ücretiyle sunacak. Dereli Graphic, kullanıcılarla birlikte, onların ihtiyaçlarına ve konfigürasyonlarına göre en uygun çözümü bulmak için Kodak ve kullanıcılar arasında köprü olacak.
“Anlattığımız şeyler ve anlatamadığımız şeyler aslında tek bir şeye, sizin daha sorunsuz ve hatasız baskı öncesini yönetebilmenize ve sonuç almanıza hizmet ediyor” diyen Miloushev ekliyor. “Aslında hedefimiz, şu ana kadar yapmış olduğunuz en düşük bütçeli yatırımınız, tüm baskınızı yöneten yazılımlarımızla, zaman kaybetmemenizi, bazı kaynaklardan tasarruf etmenizi, sorunsuz ve temiz bir şekilde dosya üretip bu dosyayı baskıya göndermenizi sağlamak.”
Toplantının kapanışında kısa bir konuşma yapan Dereli Graphic Genel Müdürü Ahmet Uzun, “Anadolu matbaacısıyla yüz yüze konuşmak ve yeniliklerimizi anlatmak için düzenlediğimiz bu toplantıları her yıl tekrarlayacağız” diyor.