TOYOINKGROUP ve Dyoinks birleşmesinden sonra ürün çeşitliliğini artırarak hizmet ağını genişleten Toyo Matbaa Mürekkepleri San. Tic. A.Ş. yeni ürün grupları ile çevre ülkeler ve Avrupa pazarını hedefliyor
Toyo Matbaa Mürekkepleri’nin Manisa Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fabrikasında Toyo -Dyo birleşmesinden sonra üretimde modernizasyon ve ürün çeşitliliği konularında yeni geliştirmeler yapıldı. Toyo’nun diğer ülkelerdeki fabrikalarında üretilen mürekkep gruplarının da getirilerek Türk basım sektörünün kullanımına sunulması pazarda olumlu bir karşılık bulmuş. Bölgede ve Türkiye’de Toyoink cephesindeki gelişmeleri ve yeni üretim planlarını Manisa’da Toyo Matbaa Mürekkepleri Tabaka Ofset Satış Müdürü Levent Ünal ile konuştuk.
İzmir’de satış ağırlığınız sektörün hangi tarafında?
Türkiye genelinde ticari matbaaların yaşadığı sıkıntılar burada da yaşanıyor. Türkiye’deki büyük ölçekli gıda işletmelerine ambalaj yapan firmalar ile yurt dışına çalışanların işleri belli bir ivme ile devam ediyor. Ambalaj sektöründeki firmalarımızdan çok uluslu şirketler ile ortaklığa girenler de mevcut. Onlar bünyelerindeki kazanımlarıyla iş potansiyellerini artırmaya çalışıyorlar.
Veb tarafında mürekkep hacimleri nasıl?
Yaz aylarında turizm kaynaklı olarak bir artış trendi var. Onun dışında kitap, dergi, insert olarak İzmir’de veb ofsette ciddi bir hareket bulunmamaktadır.
Ulusal ve yerel basından söz ediyorsak, tirajlardaki ve sayfa sayılarındaki düşüş bu alanda mürekkep pazarında bir daralmaya yaratıyor
Son 5 yılı değerlendirirsek matbaacının mürekkep tercihinde bir değişiklik oldu mu?
Ticari matbaalar alışkanlıklarını çok kolay değiştirmiyorlar. Onlar için önemli olan kalite devamlılığı ve işlerini kolaylıkla, sorunsuz basabilmeleri. Yüksek hızlarda baskı yapabilen ve özellikli makinelerin devreye girmiş olması, ürün yapılarındaki değişimler, ve ar-ge çalışmaları ile kalitenin daha da arttırılması söz konusu. Müşteriler teknolojiye daha yakınlar ve marka bilincine hassasiyetle yaklaşıyorlar. Test ve cihazlarla kaliteyi görmek istiyorlar ve ürün geliştirmelere açıklar.
Bölgede en çok hangi ürünler tercih ediliyor?
Türkiye’deki bir üretici olarak en büyük avantajımız buradaki müşterilerin taleplerini çok uzun yıllardan bu yana takip ediyor olmamız. Bu konuda iyi bir veri tabanımız var. Ofset mürekkep serilerinde Life ve Smart ürünlerimiz gerçekten Türkiye’de beğenildi.
Genelde yeni yapılandırma ve formülasyonlarda ürüne belli özellikler kazandırılırken belli özelliklerde az da olsa kayıplar yaşanabilir. TOYOINK olarak yeni ürünlerimiz ile müşterilerimize optimum düzeyde beklentilerini karşılayabilecek özellikler kazandırdık. Hem kuruması çok hızlı hem daha parlak hem perfektörlü makinelerde de başarılı sonuçlar alan ve arka baskıya hızla geçmelerini sağlayan ürünleri müşterilerimizin kullanımına sunduk..
Birleşmeden sonra kazandığımız ürün grupları ToyoKing MX ve ToyoKing GT LB serilerimiz ile uzun yıllardır piyasada bulunan Hy-Unity serisi mürekkeplerimiz yüksek ilgi gören başlıca ürünlerimiz arasındadır.
Türkiye’de mürekkep tüketiminde hangi iller daha çok öne çıkıyor, kendi içinde oransal olarak artışlar hangi illerimizde daha çok?
Son yıllardaki sıkıntılı durumları en çok yaşayan Doğu ve Güneydoğu illeri olduğu için bu pazarlarda daralma yaşıyoruz. Anadolu’da ise büyük ivmeler yaşanmadı; kendi içerisinde stabil, durumunu korumaya çalışan ama azalmaya meyilli bir durumdan bahsedebiliriz..
Yani Orta Anadolu’da Konya ve Kayseri gibi illerde 2000’li yıllardaki hacim patlamasını artık söyleyemiyoruz …
Maalesef Anadolu bölgede geçmiş dönemlerde olduğu gibi yüksek artışlar görülemiyor. Son dönemdeki ekonomik ve siyasi sıkıntılar orada da yoğun bir şekilde hissedildi ve artış ivmesi kırılmış oldu.
Birleşme sonrasında ürün gamınızdaki artış sektörden nasıl tepki aldı?
Toyo markası sektörde güvenilen ve itibar edilen bir marka. Bu bize olumlu yönde bir etki yapmıştır. Piyasayı, müşterilerimizi yakından takip ediyor olmamız ve onların beklentilerini iyi analiz etmemizle birlikte müşterilerin güvenini de arttırmış olduk. Müşterilerimiz ürün geliştirme çalışmalarımızı ve yeni ürünlerimizi dikkatle takip ediyorlar. Bu ürünlere ulaşabiliyor olmaları onlara heyecan veriyor. Hem Türkiye’nin en büyük üreticisi olmamız hem de dünyadaki en büyük firmalardan TOYOINKGROUP ile olan bu birliktelik güveni ve beklentiyi olumlu yönde etkiledi.
UV mürekkep tarafında durum nasıl?
Birleşme öncesinde dünya coğrafyası üzerinde çok daha küçük bir alanda hizmet verebiliyorduk. Geldiğimiz noktada sınırlarımız oldukça genişledi. Toyoink grup daha önce tamamen UV mürekkep üreten Arets (Belçika) firmasını satın almıştı. Dolayısıyla UV mürekkep üretimi tek başına bir fabrikada devam ediyor. Biz piyasaya bu ürünlerin ve japonyadan getirdiğimiz ürünlerin lansmanını yaparak hızlı bir giriş yaptık. Konvansiyonel UV ürünlerinin yanısıra, HUV, LED UV, EB UV, EB Curing ve Digital mürekkeplerle ürün paletimizi genişleterek müşteri beklentilerini daha hızlı karşılar durumdayız.
TOYOINK dünya piyasasına Türkiye’den de ürün veriyor mu?
TOYOINK asıl faaliyetini Asya Bölgesinde gerçekleştiriyor. Avrupa Bölgesi toplam ticari hacminin yüzde 10’u seviyesinde. Dolayısıyla öncelikli hedef Avrupa pazarıdır. Bazı fabrikalar grup içerisinde uzmanlaşmış, belirli ürün gruplarında çeşitli coğrafyalara hizmet eder konumda. Buradaki fabrikamız için mini bir Toyo Ink Grup üretim üssü olma stratejisi var. Bu anlamda yeni yatırımlar planlanıyor. Bunların çok kısa sürede açıklanabilir bir duruma geleceğini düşünüyorum.
TOYOINKGROUP’un Uzak Doğu’da, Asya’da, Amerika’da ürettiği bazı ürün gruplarını Türkiye’ye getirmeye başladık. Bunların Türkiye’deki fabrikamızda üretimi için çalışmalar devam ediyor. Afrika, Kuzey Avrupa ve Rusya Federasyonu’na ve oradan da İngiltere’ye kadar Batı Avrupa’ya buradan ürün gönderebileceğiz. Şu an süreç biraz daha hızlanmış durumda.
Öncelikli olarak metal ambalaj sistemlerinin bazı ürün gruplarını, esnek ambalaj laminasyon tutkallarını ve çok özel yüksek dayanımlı mürekkep gruplarını hedefliyoruz. Ofsette kaliteyi ön plana çıkartan birkaç ürün de yer alacak.
Tutkal tarafında durum nedir?
Türkiye’de aşağı yukarı bir yıldır hem pazar araştırması hem fizibilite ve ürün lansmanı çalışmamız vardı. Bunu bitirdik, ticari yüklemeler başladı. Haziran sonu itibari ile ürünlerimizi getirmeye başlıyoruz.
Birleşmeden sonra bayi ağında farklı bir örgütlenme oldu mu?
Biz Türkiye’deki en yaygın ve en nitelikli bayi ağına sahip mürekkep üreticisiyiz. Bayi ağımızı korumak istiyoruz, çok fazla müdahale etmiyoruz. Bayilerimizi yeni ürün yapıları ile güçlendirmek dışında bir değişiklik olmamıştır.
Sektörde mürekkep alanında bir bilinçlenme söz konusu mu?
Türkiye’de matbaalar teknoloji konusunda gerçekten çok iyi, gelişmeleri yakından takip ediyor ve kendi altyapılarını yeniliyorlar. Bu anlamda hepsi bilinçliler.
Biz de ar-ge, satış ve teknik servis departmanlarımız ile birlikte matbaalarda verdiğimiz eğitimlerle bunu devam ettiriyoruz.
Kurulduğumuz tarihten itibaren eğitim hizmetini Türkiye’de en fazla veren firmalardan biriyiz ve bu çalışmalarımızı bir pazarlama etkinliği olarak sunmuyoruz. Bu durum bizim eğitime verdiğimiz önemden kaynaklanmaktadır. Önemli olan sektöre verilen katkıdır.
Bu eğitimlerle matbaacılarımız daha doğru ürün seçimleri yapabiliyorlar. Bizim amacımız kendi ürünlerimizi geliştirirken kullanıcı ile birlikte hareket etmektir. Onların bize vereceği geri dönüşlerle çalışmalarımızı hızlandırabiliyoruz.
Yılda ortalama 600 matbaa çalışanına toplamda 110 saati bulan eğitimler veriyoruz.
Bu yıl hedefimize üniversiteleri de aldık. Çünkü üniversitelerden de sektöre nitelikli işgücü yetişeceğine inanıyoruz.
İstanbul Üniversitesi, Marmara Üniversitesi, Gazi Antep Üniversitesi, İzmir Ekonomi Üniversitesi ve İzmir Yüksek Teknoloji Enstütüsü öğrencilerini fabrikamızda ağırladık. Yılın 2. yarısında da bu konuda talepte bulunan üniversiteleri kabul edeceğiz.
Bu yıl 500-600 civarında üniversite öğrencisini ağırlamayı hedefliyoruz.
Bölgedeki mürekkep tüketimine yönelik bir oran var mı?
İzmir bölgesi heryıl %5 civarında bir büyüme grafiği çiziyor. Bu oran ülke büyümesi ortalamalarında olduğu için stabil bir çizgi var diyebiliriz. Yalnız Avrupa’ya ihracat anlamında İzmir IML baskıda özellikle öne çıkıyor.
Açıklıkla söylemeliyim ki İzmirli Matbaacılarımız sektöre değer katmaya devam ediyorlar.