Adana’nın önde gelen reklamcılarından Yusufoğulları Reklam Matbaa Ltd. Şti., aynı zamanda serigraf baskı ile etiket üretimi, promosyon alanlarında da başarılı.
Yusufoğulları Reklam Matbaa Ltd. Şti. Adana’da geleneksel tabela, açıkhava reklamcılığı, ofset baskı, geniş format baskı ve serigraf atölyesi ile çok yönlü hizmet veriyor. Dört kardeşin bilfiil çalıştığı bir aile şirketi olan Yusufoğulları Reklam’ın kurucusu Ramazan Baştuğ, sorularımızı yanıtladı.
1984 yılında Yeni Adana gazetesinde Entertip’te çalışarak başladım. Şartlar zordu, 500 lira haftalık alıyor ve işe yaya gidip geliyordum. Bir buçuk yıl sonra reklam sektörüne girdim. Bir ustanın yanında beş yıl tabela, serigrafi, asit indirme ve etiketi öğrendim. 1990 yılında bir grafikerin yanında serigraf ustası olarak çalıştım. Askerlikten sonra Başbakanlık Turban Turizm İşletmesi’ne desinatör olarak girdim. İşletmenin tabela, reklam işleriyle uğraştım. 1995 yılında işletme özelleştirilince kendi şirketimi kurdum. Üç kardeşimi de yanıma aldım ve birlikte çalışıyoruz. 1982’de vefat eden babamızın adı Yusuf olduğundan onun adına ithafen şirketimize Yusufoğulları adını koyduk. Şirketi kurmadan önce de fason işler yapıyordum. Belli bir alt yapımız vardı.
İlk makinelerinizi ne zaman aldınız?
Başlangıçta fazla ekipmanımız yoktu. Manuel çalışıyorduk. İlk makinemiz bir matbaa makinesiydi. 1998 yılında bir pompalı ofset baskı makinesi almıştım. Hâlâ çalışıyor. Matbaa makinelerine yatırımı ciddi bir şekilde düşünüyordum, hatta çift renk bir makine de almıştım ama ofset benim branşım dışında olduğundan usta sıkıntısı çektim.
Fuarları takip ediyor, dijital makineleri inceliyordum. 2005 yılında bas-kes, 2006 yılında 3.20 m baskı makinesi aldım. 2007’de yine makine aldım. Şu anda makine parkımızda biri solvent, biri UV ve diğeri tekstil olmak üzere üç adet Mimaki baskı makinesi, bir KJ tablalı baskı makinesi, bir Maxima solvent baskı makinesi ve Roland bas-kes makinesi var. Yaklaşık üç yıl önce cam fayans ve tek parça duvar kağıdı işine girdim.
Cama nasıl baskı yapıyorsunuz?
Ben mürekkepten dolayı cam üzerine bir primer vs. sürerek baskı yapmıyorum. Cam geliyor, siliyor, baskı yapıyorum. Diyelim ki 20 dairelik iş geldi, iş basılıyor; makinede beyaz basmak için uğraşmıyorum; manuel olarak tabanca sistemiyle arkasını boyuyoruz; kuruyor. Bu konuda Adana’da çok iyiyiz.
Tabela işiniz de devam ediyor mu?
Tabela işimiz devam ediyor, CNC tezgahımız var. Ama fason çalışmıyoruz. Çünkü kâr kalmıyor, bedelini tahsil edemeyince maliyetini de götürüyor. Mümkün olduğu kadar son kullanıcı ile çalışıyorum. Dekorasyonda bunu oturtturduk. Duvar kağıdı, gergi tavan ve cam konusunda çalışıyoruz. Mimarlarla, dekorasyon firmalarıyla, inşaat şirketleriyle çalışıyoruz. Cam hariç günübirlik kargoya verebiliyoruz. Camda ise temperli cam kullandığımızdan, cam temperleme işleminden cam zaten 4 – 5 günde geliyor.
Fırınlı cam baskı sistemleri de var, araştırdınız mı?
Biliyorum, araştırmalarını yaptım. Yerli bir ürün var, fiyatı 120 bin lira civarında; bir başka sistem, daha güzel ama pahalı. Sadece boyama için bana lüks geliyor.
Cam fuarını ziyaret ettiniz mi?
Sadece Cam Fuarı’nı değil, Ağaç Mobilya İşleme fuarını da gezdim. Araştırmayı seviyorum. Mobilya üzerine doğrudan baskı yapan bir makineyi bir yıla kadar düşünüyorum. Baskıdan sonra üzerine koruyucu kaplama uygulamak gerekiyor.
Bulunduğunuz bina kendi yeriniz mi?
Kendi yerimiz. Bu sene taşındık. Bodrum ile birlikte 1500 metre kare ama yetmedi! İlk yerimiz 30 metre kareydi. Sonra 60 metre kare bir dükkan aldık. Bizim gözümüzde kocaman bir yerdi. Ama bir yıl geçmedi, sonra o da yetmedi. Kiraya da çıktık. O da yetmeyince Adliye’nin arkasında 500 metre kare dükkan aldık. Bas-Kes ve yazıcıyı kurduktan sonra kalan yerde top oynarız diye düşünüyorduk ama oynayamadık. Çarşının göbeğiydi ve işimiz çok iyiydi ama aşırı trafik problemi vardı. Yeni yapılan bir binada 2100 metre karede kiracı olduk. Bir arsa için anlaşma yaptığımız kişilerle uzun süren ihtilafımız oldu. Bize 500 metre kare geçici bir yer yaptılar. Sonra bu binayı yaparak teslim etmeleri konusunda anlaştık ve yeni binamıza geçtik. Neticede maddi olarak kârımız oldu ama pek elverişli olmayan geçici yerimizde manevi olarak çok kaybımız oldu.
Endüstriyel tarafta mı büyümek istiyorsunuz?
İleride doğrudan fırınlı baskı sistemleri düşünüyorum. Bugün 47 yaşındayım. Kısmet olursa onları da alırız. 52 yaşımda yeni nesile bırakmayı düşünüyorum. Grafikte benim kızım ve ağabeyimin kızı var; makine kullanan yeğenlerim var. Onları yetiştiriyoruz. Bu iş gerçekten çok yorucu. Erken başladık, baba erken vefat edince sorumluluğumuz da ağır oldu. Ağabeyim de gazetelerde mürettip olarak çalışmıştı.
Adana dışına hizmet veriyor musunuz?
Serigraf baskılarında ilk pazarımız Niğde, Aksaray, Pozantı, Nevşehir’di. Güneş enerjisi paneli etiketlerinde iyi para kazandık. Çok sayıda etiket ve şapka, tişört satardık. 1999 yılında 132 cm’lik folyo kesim makinesi almıştım, ‘132 cm folyo bile yok, 126’lık var, niye aldın?’ demişlerdi. Sonra ben 60’lık plotter’ı olanlara da folyo kesmeye başladım. Çünkü müşteri büyük kestirmek istiyordu, kesemiyorlardı. Ben hep başkasında olanın bir üstü olan makineyi almışımdır. UV makinelerde de aynı yolu izledim. UV makineler yeni oturdu.
Malzemeyi nereden tedarik ediyorsunuz? Servis konusunda sıkıntı yaşıyor musunuz?
Folyo gibi malzemeleri Adana’dan SDS’den alıyorum. Zaten Mimaki makineleri de Pimms’den alıyorum. Tekstil tabanlı duvar kağıtlarını da değişik yerlerden alıyorum. Denk geliyor, güzel mallar düşüyor. Mesela 3 dolara satılan malı 3.5 liradan 30 bin metre aldım. Zaten alırken kazanıyoruz. Servis sıkıntımız yok, makine aldığımız firmaların Adana’da da servisleri var.
Başka makine yatırımı düşünüyor musunuz?
İtalyanların bir makinesini gördüm. Cama, fayansa, mermere baskı yapıyor; ısıyla sabitliyor. Herhangi bir kimyasal, kaplama uygulamıyor. Beş yıl önce o makinenin 160 cm ebatlı olanı 750 bin lira civarındaydı. Bizim için büyük rakamdı.
Potansiyel beş yıl öncekinden yüksek diyebilir miyiz?
Tabii, şimdi öyle bir makinemiz olsaydı işimiz en az % 20 artardı. Al beyaz fayansı, istediğin renge, istediğin desene dönüştür… Bizde hazır ürün yok. Kişiye özel çalışıyoruz. Gergi tavan, cam panel, tezgah arası için katalog hazırladık. Tarım fuarlarına bile katılıyorduk. Fuara katılan imalatçılar bizim için potansiyel müşteri. Adana ve çevresinde tarım makinelerinin % 90’ının etiketlerini ben yapıyorum. Dekorasyon beni daha az yoruyor. Ben basıyorum, dekorasyoncu uyguluyor. Uygulamadan, bize verilen ölçüden doğan hatalar olursa bizim sorunumuz değil.