Türkiye’nin doğu ve batı bölgeleri arasında önemli bir ticaret merkezi olan Adana, teşvik kapsamı dışında olmasının kaybettirdiği sanayi işletmeleri bir yana, Sabancı Grubunun Adana’dan çıkması nedeniyle de yara almış. Adana Türkiye’nin en büyük organize sanayi bölgelerinden birine sahip. Bu da basım işletmeleri için önemli bir potansiyel anlamına geliyor. Yine de Türkiye’nin çalkantılı siyasal ve ekonomik tablosu, sektöre de yansıyor ve bu çalkantılar esnasında birçok firma sektörden çekilmek durumunda kalabiliyor. Bu dosyamızda sanayi bölgesinde ve kent merkezinde yerleşik 11 firmanın yetkilileri ile görüştük. Aralarında farklı büyüklüklerde matbaalar, ambalaj ve dijital baskı işletmeleri bulunuyor. Anlattıklarının sektörün bölgedeki potansiyeline ve geleceğine ışık tutacağına inanıyoruz.
Adana’da en kapsamlı kent dosyasını 2009 yılında Mersin ile birlikte gerçekleştirmiştik. Adanalılar son yıllarda kentin gerilediğini ve Türkiye’nin diğer büyük illeri arasında eski konumunu kaybettiğini düşünüyorlar. Bunda ildeki yatırımların teşvik kapsamı dışında kalması ve sermayenin Osmaniye gibi teşvik alan illere kaymış olmasının etkisi olduğu vurgulanıyor. Rakamlar da bu yorumları destekliyor: 2015 verilerine göre ilin 1.7 milyar dolara yakın ihracatı ve 2 milyar doların üstünde ithalatı var. Valilik kayıtlarına göre 2.2 milyon (2016) nüfusa sahip Adana’da kişi başı katma değer 7 bin dolar civarında. Dış ticaret hacmi itibarıyla Türkiye’nin toplam dış ticaret hacminin % 0.93’ünü temsil ediyor.
Karton ve oluklu ambalajda potansiyel yüksek. Orta Doğu’daki çatışmalar, Çin’de kapanan fabrikalar nedeniyle karton tedarikindeki sıkıntılar da ihracatın bir şekilde sürdürülmesini engellememiş. Yine de sağlanacak bir barış ortamının büyük potansiyel sağlayacağına kuşku yok.
En büyük sıkıntı geleneksel ticari matbaalarda… Bu kesimde rekabet yoğun. Bunun sonuçlarını Adana seyahati öncesinde, firmalarla ön görüşmelerimizde de kaydetmiştik. Veritabanımızda kayıtlı 200’e yakın firmadan 60’ına ulaşamadık. Bu firmaların büyük bölümünün kapanmış olduğunu gördük. Bunun yanı sıra yeni kurulan firmalar da var. Son yıllarda siyasi istikrarsızlık kaynaklı ekonomik gelişmeler, sektörün potansiyelini zayıflatan ve mevcut pastaya yönelik rekabet iştahını arttıran etkenler.
Matbaacılar genellikle dijital baskı sistemlerinin ofsete en yakın baskı kalitesini sunan çözümlerini inceliyorlar ve yatırım maliyetleri, mevcut finansman zorlukları nedeniyle onların dijitale mesafeli durmalarına neden olabiliyor. Çoğunluğu kırtasiye ve kopyalama merkezlerinden evrilen dijital baskı merkezleri için böyle bir tereddüt söz konusu değil. Bir kısmı kısmen atıl dursa da, onlarda hemen her ihtiyacı yönelik kopyalama ya da baskı çözümü mevcut. İhtiyaçlar çeşitlendikçe ve arttıkça ona yönelik yatırım yapıyorlar. Bunu en somut olarak Giriş Dijital’de gözlemledik. Dijital konusunda görüşlerini sorduğumuz birçok matbaacının belirttikleri gibi, bu tamamen farklı bir iş modeli.
Adana’da sınırlı süremiz dahilinde görüşemediğimiz, halen yatırıma devam eden başarılı dijital, matbaa ve ambalaj firmaları da var. Bütünüyle baktığımızda, geleneksel matbaacılıkta rekabete rağmen büyüyen ve kabına sığamayan sektör firmalarının bulunduğunu, dijital baskının matbaalarda pek rağbet görmese de kırtasiye ve reklam sektöründe potansiyelinin olduğunu, ambalajın gelecek vadettiğini söyleyebiliriz. Bir şekilde rekabetten sıyrılan ticari matbaalarla, dijital ve ambalaj firmalarında yatırım planları, Türkiye’nin siyasi ve ekonomik istikrarına endeksli olmak kaydıyla, hep gündemde. Ayrıntılar röportajlarımızda…