Bayram Bakır; “Özellikle sık içerik değişiklikleri olan ve stoklu çalışılamayan akademik kitaplarda dijital baskı tercih ediliyor.”
Step Repro Vadi Grafik Tasarım ve Reklamcılık Ltd. Şti. (Step Dijital Repro), İvedik Organize Sanayi Bölgesi’ndeki merkezinde dijital baskı ve reprodüksiyon (CtP) hizmetleri veriyor. Makine parkındaki dört siyah beyaz baskı makinesiyle kitap üretimine odaklanan firmada, sorularımızı firma sahibi Bayram Bakır yanıtladı.
Step Dijital Repro hakkında bilgi verir misiniz? Kitap üretimi işinizin ne kadarını oluşturuyorsunuz?
Başlangıçta Step Repro olarak sadece reprodüksiyon hizmeti veriyorduk. Zamanla önce kendi bünyesine CtP alan matbaalar çoğalmaya başlayınca alternatif ya da yan dal olarak ne yapabileceğimizi düşündük ve dijital baskı işine girmeye karar verdik. Çünkü dijital baskı yapanlar genellikle kopyalama merkezleriydi.
Bu arada CtP yatırımımızı da ihmal etmedik ve saatte 45 adet kalıp pozlayan yeni bir CtP makinesi daha aldık.
Dijital baskı tarafında kitap üretimine ihtiyaç olduğunu gördük ve siyah – beyaz baskıya da ağırlık verdik. Düşük adetli kitap tarafında ihtiyaç olduğunu gördük. Kitap nedir, renk nedir, montaj nedir bildiğimiz için uzmanlaşabileceğmiz bir alan olduğunu düşündük. Sistemi de onun üzerine kurguladık. Geçen sene Almanya’dan kendi üç ağız bıçağı olan, 4 çene, online çalışan, otomatik kesim yapan Horizon BQ 470 kapak takma makinesi aldık. Yayıncı matbaada bastırdığı kitapla dijitalde basılanı yan yana koyuyor ve dijitalde en büyük sorun olan kalkık kapağı görünce, ‘bunu istemiyorum’ diyor. O kaliteyi yakalamanın yolu kapak baskısından ve ciltten geçiyor. Baskı sonrası çözümleri, Ankara’da çok eksik bir alan. Bu yatırımla mükemmel bir baskı sonrası hizmeti de vermeye başladık. Az tirajlı kitap üreten yayınevlerinin özellikle kapak baskılarındaki sorunlarını da çözerek, hem baskısıyla hem kapağıyla hem de ciltlenmesiyle mükemmel kitaplar üretiyoruz. Yayınevlerimiz çok memnun.
Kalite oluşunca iş de gelmeye başladı. Yayıncılar aslında dijital baskıya uzak duruyorlar ve çok sıcak bakmıyorlar idi. Ancak bu durum yavaş yavaş değişiyor. Özellikle sık içerik değişiklikleri olan ve stoklu çalışılamayan kitaplarda, akademik yayınlarda dijital baskı tercih ediliyor. Bir de satıp satmayacağı konusunda belirsizlik olan kitaplar önce dijitalde (örn. 300 adet) bastırılıyor. Kitap satarsa ya ofsete dönüyor ya da düşük adetlerde bastırılmaya devam ediliyor. Şu anda dijitalde en çok basılan kitaplar tıp, hukuk kitapları başta olmak üzere akademik yayınlar.
Başlangıçtan bugüne dijital baskı işinizin grafiği nasıl bir seyir izledi?
İlk önce dershane yayınlarıyla başladık. Zaten kitap için dijitale pek güvenilmiyordu. Zaten 150 – 200 adedin üstünde yüksek click – charge bedelleri yüzünden fiyatta ofsetle rekabet edemiyorduk. Arada inanılmaz bir fark oluyordu.
Bu biraz da ofsette fiyatların düşüklüğünden kaynaklanıyor, değil mi?
Kesinlikle. Avrupa’da kitap baskı fiyatları çok yüksek olduğundan neredeyse 3000 adede kadar dijitalde bastırabiliyorlar. Click – charge fiyatları düşünce daha iyi fiyat vermeye başladık. Kitap işinde artış olmaya başladı. Her sene ürettiğimiz kitap adeti artarak devam etmektedir.
Başlangıçta dakikada 112 sayfa baskı yapan iki adet Xerox 4112 siyah beyaz baskı makinemiz vardı. Şu anda onların yanı sıra iki adet Nuvera 288 siyah beyaz baskı makinemiz var. Dakikada 288 A4 basıyor. Hızlı makineye yönelince üretim de arttı ve talep bize yöneldi. Ayrıca bir Xerox 700 ve bir Riso renkli baskı makinemiz var.
Drupa’da profesyonel dijital baskı sistemleriyle ilgili arayışlarınız vardı; bu arayışınız sürüyor mu?
Evet arayışımız ve çalışmalarımız sürüyor. Hiçbir şekilde projemizden vazgeçmiş değiliz. Sadece yeni sistemde üretim maliyetleri ile ilgili pazarlıklarımız da istediğimiz aşamada değiliz. Biz yeni teknoloji ile yatırımların bize rekabet üstünlüğü sağlasın istiyoruz.
Renkli baskıda rekabet daha zor. Kitap işi başlı başına bir iş. Kitabın gelişi, kontrolü, montajı, bandrolünün takibi, paketlenmesi ve tesliminde bir fark yaratıp öne çıkıyoruz. Rakiplerimiz daha düşük fiyat verse bile yayınevlerimiz bizimle devam ediyor, çünkü hizmet kalitesi ve sürekliliğine daha çok önem veriyorlar.
“16 milyon A4 sayfa aylık baskı kapasitemiz var”
Dijital kitap üretiminde en çok göze batan şikayet konularından biri dalgalanma. Bu sorunu yaşıyor musunuz?
Toneri sabitlemek için fırından geçirilen kağıt, ısıya maruz kalınca kağıdın ihtiva etmesi gereken nem buharlaşıyor ve kağıt su yolundan dolayı ondüle görünümü kazanıyor. Bunu çok kaliteli kağıt, kullanarak çözüyoruz. Klima ile ortam ısısını sabit tutmaya çalışıyoruz. Kapak işini ofsette çözünce ortaya kaliteli bir ürün çıkıyor. Kendi bünyemizde kapak baskısı, iç baskısı, kapak takma, spiral takma işlemlerini yapabiliyoruz. Sadece iplik dikişi dışarıda yaptırıyoruz. O da tıp kitaplarında isteniyor. Zaten çok fazla talep yok. Kitap üretimimizin % 10 – 15’i renkli. Bunlar çok kaliteli hikaye kitapları ve okul yıllıklarından ibaret. Yüzde 85 – 90’ı siyah beyaz kitaplar.
Müşteri profilinizde kimler var?
Kitap işinde yayıncılar, matbaalar var. Düşük tirajlı işlerini bize getiren matbaalar var. Yayıncı ve matbaacı dışında piyasadan doğrudan iş almıyoruz.
Bandrol konusunda nasıl yardımcı oluyorsunuz?
Basım sertifikamız var. Matbaalarda bandrol nasıl kullanılıyorsa bizde de öyle kullanılıyor. Bandrolü müşteriden alıyoruz, aynı anda iş baskıya giriyor, bandrolünü manuel olarak yapıştırıp müşteriye teslim ediyoruz.
Yüksek hacimlerde bu yöntem ekonomik değil ve istenmiyor. Bu konuda siz nasıl bir gelecek bekliyorsunuz?
Yayıncılar bir kitap için 150 bandrol alabiliyorlar ama her baskıda gidip bandrol almak istemiyorlar. Her seferinde 50 adet bastıran gidip o sayıda bandrol alıp bastırıyor.
Bandrolü alınca baskı için bir süre sınırı var mı?
Yok. Burada ödenen bandrol bedelinden ziyade bu işin prosedürü yayıncıları yoruyor. Bandrol almadan baskı yapamıyorsunuz. “Size bandrol gelecek, ondan sonra baskı yapacaksınız” deniyor. Önce yayıncı bize bastıracağı kitaplarla ilgili resmi bir form getiriyor. Biz onu dolduruyoruz ve o başvuru formu ile yayıncı bandrol alıyor. Bunun iyi tarafı da var: Bu uygulama bize bir kontrol sistemi sağlamış oluyor. Böylece telifsiz, korsan gibi yasal olmayan hiçbir ürün atölyemize girmemiş oluyor. Bandrol alımının kırtasiye tarafı yorucu. Kurumsal yayıncılarda bu işle görevlendirilmiş bir çalışan var. Ticari olarak piyasaya çıkacak her kitapta bandrol olmak zorunda.
Yatırım planlarınızdan söz eder misiniz?
Renkli bir makine ile renkli tarafımız için 170 g ve ötesini basabilecek bir makine bakıyoruz. Siyah beyaz inkjet baskı makinesi planımız var. Renkli makineler arasında kalite oturmuş durumda; kötü makine yok. Sıvı toner kullanan ve kuru toner kullananlar var; sıvı tonerde Indigo ayrışıyor, diğerlerinde gramajda ve hızda farklılıklar var. Bobin tarafında da 4 – 5 yıldır araştırma halindeyiz, orada da sistem belli bir yere oturdu. Şu anda yatırım ve birim üretim maliyetlerinin yüksek olması sorun. Üretim hızından dolayı fiyatları ofset ve veb ofset matbaa baskılarıyla kıyaslanıyor. Türkiye’deki satıcılar – arada bir uçurum kalmamış olsa da – bu maliyetleri yakalayamadılar.
Tedarikçi firmaların bu konuda argümanları geleneksel matbaadaki gibi ara işlemlerin olmaması, üretimin inline tek hat üzerinde gerçekleşmesi… Bu konuda görüşünüz nedir?
Dijital inkjetin en ciddi avantajı personel sayısı. On bin kitabı matbaada 20 – 25 kişiyle üretirken burada 2 -3 kişiyle üretebiliyorsunuz. İnsanlar hep makine fiyatına bakarlar ama aslında üretim maliyetine bakılması lazım. Yatırım bedelleri yüksek olduğundan, doğru olan yayıncı ve basım işletmesinin bunu ortak bir proje olarak değerlendirmesi. Yayıncı yarın için iş taahhüt edemiyor, basım işletmesi riske girip yatırımı yapamıyor. Bir de Türkiye’nin koşulları…
İnternetten satış yapan yayıncı müşterileriniz de var mı?
Üç yayınevimizin internet satışı var. İki üç tedarikçileri var. Saat 14.00 – 15.00 arasında 1’den 50’ye kadar adetlerde siparişler geliyor. Akşam isteniyor. Örneğin, “Saat 18.00’da teslim edin” deniyor. Bu durumda hızlı olmanız ve çok iyi bir arşiv sisteminizin olması gerekiyor. Üretim biriminin bu hıza adapte olması gerekiyor. Tek kitaptan günde 8 – 10 bin kapak takabilecek kapasitemiz var. Akşama kadar öyle gün oluyor ki, ağırlıklı adet ortalaması 200 – 250 olan 20 çeşit kitabı bitirmek durumunda kalıyoruz. İş çeşitliliği yüksek olunca donanımın da ona göre örgütlenmiş olması gerekiyor. Dijital kapak takma ve üç ağız bıçağınızın olması gerekiyor. Yoksa o tip siparişlere cevap veremezsiniz.
Horizon bu konuda nasıl bir rol üstleniyor?
Horizon müthiş bir makine. Gerçekten çok doğru bir yatırım yapmışız. Aslında 1 adet sipariş için çok uygun sayılmaz; çünkü profesyonel bir makine, daha çok 500, 1000, 3000 gibi tirajlara uygun. Ama dijital ayar yapabildiğimiz için az adetli kitaplar için de kullanabiliyoruz.
En büyük ve en küçük kitap ebatlarınız nedir?
En küçük 9.5 – 13 cm, en büyük 23 x 33 cm. Gelen kitapların % 60’ı 16 x 24 cm. Bunlar için 68 x 100 kağıt kullanıyoruz. Malzemede ve kalıpta hep kaliteli olanı tercih ediyoruz. Bu konudaki fedakârlığımız bize, ‘Step’in işi düzgündür’ şeklinde müşteri memnuniyeti olarak geri dönüyor.
Dijital neredeyse kalıbı yakaladı. Zaten kalıp işini de hiç ihmal etmedik. Hâlâ yatırımımız devam ediyor. Şu anda her ikisi başabaş gitmeye başladı.
Kaç müşteriniz var kalıpta?
Toplam 26 müşterimiz var. Onlar bizim için artık müşteri değil, iş ortağımız ve dostlarımızdır. Senelerdir çalıştığımız insanlar. Müşterilerini tanıyoruz; makinesini öğrenmişiz, işlerinin özelliklerine vakıfız, alışkanlıklarını biliyoruz. Müşteri memnuniyeti artıyor, yeni müşteriler geliyor.
Yeni müşteri şöyle geliyor: Piyasadaki CtP sistemleri eskimeye başladı. Kâr marjı da düştüğü için sıfır makine girişi yok. Elinizdeki makinenin bakımını düzenli yaptırmanız, ayarlarını takip etmeniz önem kazanıyor. Bunları düzgün yapıyorsanız, bunu yapmayanların kaybettiği müşterilerden dolayı müşteri artışı oluyor.
Müşteri grubunuzda son zamanlarda CtP yatırımı yapan var mı?
Ham kalıp fiyatları ve repro atölyelerinin kalıp pozlama bedelleri düşünce matbaacılar CtP yatırımına ihtiyaç duymamaya başladılar. En az iki personel istihdam etmeleri gerekiyor. Aylık üretimi 3000 – 4000 kalıp olanların zaten bugün de CtP almaları gerekiyor. Kalıpta olduğu gibi kur ve kağıt fiyatları artışlarına rağmen dijitalde de fiyatlar artmıyor.