Melanie STREİCH / Serbest Gazeteci
Çağdaş ambalajlar düşünürler, bize hatırlatırlar, raf ömrünü uzatırlar, bir düğmeye basılarak ısıtılabilirler ve görünüş, koku ve hisleriyle duyularımızı etkileyebilirler ve hatta bazıları konuşabilirler.
Gıda sektöründeki ambalajların bugünkü yetkinlikleri onların özgün gıdaları koruma amaçlarının ötesine geçiyor.
Ambalajların aynı anda birçok üstün becerileri vardır: pazarlama ve satış gereksinimlerini karşılar, güvenlik ve hijyen mevzuatı ile uyumludur ve üretim, depolama ve taşıma maliyetlerini düşük tutarken, sürdürülebilirlik ve kolay kullanım gibi tüketici ihtiyaçlarını karşılar. Son derece otomatik sensörlü ve mikro işlemci kontrollü tahrik teknolojili en yeni makineler sayesinde, sürdürülebilir şekilde üretilebilen ve atılabilen yenilikçi malzemelerle birleşince, ambalaj endüstrisi 6 bin yıllık bir fikri modern bir yüksek teknoloji ürününe dönüştürmeyi başardı.
İlki ve en önemlisi: Ambalaj sayesinde koruma
Hal böyleyken nakliye ve saklama sırasında içeriğini koruyan her paketin birincil amacı değişmeden kalır. Ambalajlar bulaşma ve hasarı önler ve gıdaları ışık, oksijen ve nem gibi zararlı çevresel etkilerden korurlar. Mikroorganizmalara bağlı bozulmalara karşı koruma sağlarlar ve lezzet ya da vitamin kaybını önlerler.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), her yıl dünya çapında 1.3 milyar tona varan gıdanın israf olduğuna dikkat çekiyor. Bazı durumlarda, taze gıdalar nakliye esnasında, zamanında tüketilmediğinden veya belirlenmiş standartların altında olduğundan satılamaz olduğu kabul edildiğinden bozulurlar. Ve sıklıkla hâlâ yenilebilir durumdaki gıdalar, son kullanım tarihi geçtiğinden tüketiciler tarafından atılmaktadır.
Altı yılı aşkın bir süredir, bu genel konu, FAO’nun SAVE FOOD girişimi, Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP)’nın çevreyle ilgili programı ve Messe Düsseldorf tarafından küresel çapta önde gelen şirketler, kuruluşlar ve araştırma enstitüleriyle iş birliği içinde ele alınmaktadır. Ortak amaçları, gıda zinciri boyunca gıda kaybını ve israfı önlemek için çözümler üretmektir. Bu, uygun altyapının hazırlanması, paketleme standartlarının yeniden incelenmesi ve değiştirilmesi, farkındalık yaratılması ve en önemlisi paketin üzerinde çalışılması ile ilgilidir.
Düsseldorf, Almanya’da 4 – 10 Mayıs 2017 tarihleri arasında, interpack esnasında uluslararası SAVE FOOD kongresiyle, art arda üçüncü kez yapılan girişim için iş, bilim, siyasi alan ve sivil toplumdan çeşitli paydaşlarla birlikte gıda israfına karşı mücadelede uygun bir platform sağlanıyor.
Fuarda, özel SAVE FOOD sergisi, 2008 yılından bu yana her interpack’ta sektörden seçilmiş bir konuyu enerjik bir biçimde ele alan innovationparc’da ikinci kez yer alacak.
Hijyen her şey değil ama hijyensiz gıda hiçbir şey
Gıda ambalajı söz konusu olduğunda, hijyen öncelik taşır ve hassas et ve sosis ürünleri aşırı derecede hijyen standartlarına tabidir. Kıyma makinesi, porsiyonlayıcı ve tepsi sızdırmazlık ünitesi dahil olmak üzere komple yüksek performanslı üretim hatları, yalnızca performans, esneklik ve ürün kalitesine değil, bunlar üretkenlik üzerinde büyük bir etkiye sahip olduklarından aynı zamanda arayüzlere de odaklanır.
Gıda güvenliği sorumluluğu, imalatçının kendisindedir. Tesis içi hijyen kontrolleri şiddetle tavsiye edilir, ancak daha da önemlisi olası hijyen tuzaklarının baştan dışlanmasıdır. Kapsamlı hijyen tasarımı ve çabucak temizlenebilen bileşenlerden, kısa dalga UV radyasyonuyla ortam havasının sterilizasyonuna kadar her şeyi kapsayan son derece gelişmiş donanım, en yüksek hijyen standartlarını sunar.
Özellikle SB (Selbstbedienung – Self Servis) sektöründe, bir kılıf filmi ile mühürlenmiş PP veya CPET tepsiden oluşan, kılıf paketi, iki bileşenli bir SB ambalajı giderek kalıcı hale geliyor. “Vakumlu kılıf ambalajla ürün raf ömrünü kayda değer şekilde uzatmak mümkün” diyor; Sealpac Satış ve Pazarlama Müdürü Stefan Dangel.
Akıllı ambalaj
Ambalaj endüstrisinin yenilikçi gücü dikkate değer. En son ambalaj teknolojilerini araştıran hiç kimse nano teknolojiyi, baskılı ve organik elektronikleri görmezden gelemez. Kontrollü bir tarzda gıda tazelik derecesini tanımlayabilen ve etkileyebilen zeki ve akıllı sargılar şimdi hiç de ütopik değil.
Aktif paketler, örneğin nem seviyesini kontrol eder, mikropların çoğalmasını önler ve hatta onları absorbe ederek öldürürler. Demir, bira veya meyve suyu gibi oksijene duyarlı içecekleri daha uzun süre taze tutar. Paketteki masa tuzu yoğunlaşmayı engeller ve kısa süre sonra renksizleşmeye meyilli olan mantarların daha uzun süre iyi görünmesini sağlar. Araştırma projesinin amacını açıklarken, “Fikir nem alıp verebilecek bir ambalaj geliştirmekti” diyor; Almanya, Freising’deki Fraunhofer Institute for Process Engineering and Packaging IVV’den Dr. Cornelia Stramm.
Görünür tazelik
Yiyeceklerin yenilebilir durumda olup olmadığı, çağdaş ambalajların özel sensörleri tarafından görülebilir hale getirilebilir. Bunlar, belirli maddeler veya gazlar serbest bırakıldığında reaksiyona girer ve bunu renk ve flüoresan değişikliği ile gösterir. Besinin durumu sonra bir bakışta görünür hale gelir. Gıda bozulmalarının en sık karşılaşılan nedenlerinden biri soğutma zincirindeki kırılmalardır. Akıllı zaman – sıcaklık göstergeleri, genellikle renk değişimiyle bu tür süreksizlikleri gösterebilir.
Temel bir disiplin olarak sürdürülebilirlik
Tüketiciler, gıda ambalajlarından çok şey bekliyorlar. Ambalaj endüstrisinden talepleri yalnızca güvenlik ve hijyeni değil, onlarla birlikte sürdürülebilirliği de kapsıyor. Tüketiciler esas olarak sürdürülebilirliği geri dönüşüm ve ortadan kaldırma ile ilişkilendirirler. Depozito ve geri dönüşüm sistemlerinin geliştirilmesi ve daha az önemli olmayan açık hedefler, son birkaç yıl içinde ambalaj geri dönüşümünde güçlü bir artışa neden olmuştur. Geri dönüşüm özellikle Avrupa’da ilerliyor ve tüm AB ülkeleri 2020 yılına kadar evsel atıklarının yarısını geri dönüştürüyor olacaklar.
Ambalaj sürdürülebilirliğinin tayininde, malzeme kullanımı ve miktarının her ikisi onun içeriğiyle bağlantılı olarak ambalaj boyutu kadar önemli. Endüstride, yenilenebilir kaynaklar kullanımına doğru açık bir eğilim var. Karbon ayak izini azaltmak amacıyla konvansiyonel malzemeler yerine kullanılan bu kaynaklar, çoğunlukla ekstra sürdürülebilir olarak alkışlanmaktadır. Bununla birlikte, çalışmalar, tam olarak bu geleneksel malzemelerin, örn. klasik plastiklerin, bir ürünün tüm yaşam ömrü düşünüldüğünde, örneğin verimli geri dönüşüm sistemlerinin bir sonucu olarak, çevresel faydalar sağladığını göstermiştir. Sonuçta, en sürdürülebilir çözüm olarak sayılan, değer zincirinin her aşamasında çeşitli faktörleri dikkate alarak söz konusu durumun kapsamlı bir değerlendirmesini gerektirir.
“Packaged 4.0”
Tüketici beklentilerine ek olarak, ambalaj endüstrisi de müşterilerinin artan ihtiyaçlarına maruz kalmaktadır. Endüstri, daha fazla esneklik ve verimlilik arzusuna yanıt olarak, diğer şeyler arasında klasik makine mühendisliğinin sensörler, yazılımlar ve hizmetler ile verimli bir şekilde bağlantı kurduğu akıllı ve birbirine bağlı bir fabrika ile yanıt veriyor.
Endüstri 4.0, gıda endüstrisinde uzun zamandır standart haline geldi ve teknolojik ilerlemenin patlamasına paralel olarak görülebilen bileşen endüstrisi ile yakından ilişkiliydi. “Components – special trade fair by interpack” özel gösterisinde, endüstriyel görüntü işleme, taşıma teknolojisi, endüstriyel yazılım ve iletişime ve ambalaj makineleri için komple otomasyon sistemleri yanında ileri tahrik, kontrol ve sensör ekipmanları sergilenecek.
Modern hatlar, yalnızca süreç ve sistem durumları hakkında bilgi vermekle kalmaz, aynı zamanda birbirleriyle iletişim kurar ve gerektiğinde süreçleri bağımsız olarak düzeltebilir. Alman Makine Mühendisliği Endüstri Birliği (VDMA) İcra Direktörü Yardımcısı Hartmut Rauen, “Akıllı ürünler kendi üretim süreçlerini bağımsız olarak kontrol ediyorlar. Ve hepsi bu değil: değer zinciri boyunca iletişim sayesinde, bir ürünün yaşam döngüsü sürekli izlenebilir oluyor. Tümüyle yeni iş modelleri mümkün” diyor.
Bu gelişmeye açık teknolojilerin kullanımında öncü olan Bosch Packaging Technology, tüm yeni proses ve paketleme makinelerini Mayıs 2017’de gelecek nesil ‘İnsan Makine Arayüzü’ HMI 4.0 ile donatmayı planlıyor.
Yeni özelliklerden biri, akıllı telefonlar ve tablet bilgisayarlarda olduğu gibi çoklu dokunmatik teknolojiyle yönlendirilmiş sezgisel kullanım. Sistem arızaları derhal rapor eder ve ayrıca sorunun giderilmesine ilişkin olası neden ve yardım hakkında bilgi sağlar. “Bu devrimci bir inovasyon” diyor, Bosch Packaging Technology İcra Kurulu Üyesi Stefan König.
Ambalaj modern toplum için vazgeçilmezdir. Ve bu özellikle gıdalar için geçerlidir ve gelişmekte olan ülkelerde eksik olduğu her yerde açık duruma gelir. Gıda, tüketiciye ulaşmadan önce nakliye ve depolama için paketlemenin yetersizliği veya eksikliği nedeniyle sıklıkla bozulmaya maruz kalır. Öte yandan sanayileşmiş ülkelerde bir ambalaj yalnızca korumak zorunda değildir, aynı zamanda da iyi görünmek zorundadır. Aşırı yüklenen süpermarket raflarında öne çıkması gerekiyor, çünkü müşterilerin çoğunluğu, hangi ürünün gerçekten sepete gireceğine alışverişte karar veriyor.