Mustafa KARADEMİR / Prestij Reklam ve Matbaacılık Yönetim Kurulu Başkanı
2016 yılında günü kurtaranlar, başa baş kapatanlar veya çok az bir zararla kapatanlar kârlı çıkmış sayılırlar
2016 Basım sektörü için kayıp bir yıl oldu. Özellikle iç piyasa ülkemizin 2015 yılında yaşadığı iki seçim, Doğu ve Güneydoğu’daki terör olayları, 15 Temmuz’daki darbe girişimi ve Suriye’de ülkemize karşı kurulmuş terör gruplarının muhtelif saldırıları gibi sebeplerden dolayı tam anlamıyla kriz yılı olmuştur. 2016 yılında günü kurtaranlar, başa baş kapatanlar veya çok az bir zararla kapatanlar bana göre kârlı çıkmışlardır. Çünkü bütün ekonomik göstergeler ülkemizin sıkıntılı bir süreçten geçtiğini göstermiştir. 2016 yılında yaşanan bu sıkıntıların 2017’de aşılacağını ümit ediyorum.
2016 yılında göremediğimiz iş yoğunluğunu Ocak ayından itibaren görmeye başladık
2017 ülkemizin içinde bulunduğu sıkıntılı sürece rağmen biraz daha hareketli başladı. Krize alışık olan halkımız, işveren ve iş çevreleri 2016 yılında cesaret edemeyip yapamadıkları yatırımları 2017’de yapma kararı almış gibi görünüyor. Fuarlara katılım ve rağbet biraz daha artmaya başladı. En azından biz reklam ve basım sektörü bunu yaptığımız işlerle görmekteyiz. Promosyon ürünleri konusunda 2016 sonuna denk geldiği için çok iç açıcı geçtiği söylenemese de Ocak 2017’den itibaren firmaların reklam ve katalog çalışmalarına ağırlık vermeye başladıklarını görmekteyiz. Özellikle 2016 yılında erteleyip yapmadıkları katalog, broşür, bülten, kitap gibi basım yayın evraklarını raftan indirip yavaş yavaş piyasaya sürdüklerini gözlemliyorum. Bu 2017 için çok ümit verici bir gelişme olarak karşımıza çıkıyor.
Sanırım halkımız krizlere alışık olduğu için 2016 yılındaki bocamaları atlatıp bir sıçrama hamlesiyle 2017’ye daha dinamik başlama kararı aldı. Şu anda işlerimiz son derece iyi ve yoğun durumdadır. 2016 yılında göremediğimiz iş yoğunluğunu çok şükür Ocak ayından itibaren görmeye başladık.
Artık reklam kriz zamanlarında daha revaçta olacak
Bunun birkaç sebebi var bana göre. Bunlardan birincisi hükümetin açtığı kredi olanakları. İkincisi teşvik ve hibeler. Üçüncüsü de bir buçuk yıldır krizlerle boğuşan iş adamlarının bu sıkıntıları sindirerek yeni yıla daha agresif pazarlama yöntemleriyle başlamasıdır diye düşünüyorum. Çünkü bizler de artık fiyat politikalarımızı iş durumuna göre ayarlamaya başladık. Sabit fiyat politikası yerine esnek fiyat politikası ve özellikle kaliteyi daha da yükseklere taşıyarak müşteri memnuniyetini sağlamak koşuluyla gerekli her türlü adımları atıyoruz. Bunun işlerimize olumlu yansımalarını da hemen görmeye başladık. Gelişmiş ülkelerde reklam kriz zamanlarında yapılırkan bizim ülkemizde reklam işlerin en yoğun olduğu zamanlarda tercih edilen bir tanıtım aracıydı. Ancak görüyoruz ki bizim ülkemizde de ciddi gelişmeler yaşanıyor. Artık reklam kriz zamanlarında daha da revaçta olacak. 2017’de açıkçası ben bunu bekliyorum. Başkanlığını yaptığım TÜRSAD – Türkiye Reklam Sanayicileri Derneği’nde yaptığımız çalışmalar da bunu göstermektedir. Ben bu vesileyle bütün sektörümüz işveren ve işçilerine başarılı bir yıl diliyorum.