Avrasya Ambalaj 2016’da sektörün farklı kesimleriyle bir araya gelen firma, fuardan memnun.
hubergroup Türkiye Avrasya Ambalaj 2016 – 22. Uluslararası Ambalaj Endüstrisi Fuarı’na katıldı. Firma fuarda satış noktalarının yetkilileriyle ve müşterileriyle buluştu; onlarla ürünlerindeki ve hizmetlerindeki yenilikleri paylaştı.
hubergroup Türkiye Şirket Ortağı ve Yönetim Danışmanı Fatma Apaydın, fuarda sorularımızı yanıtladı.
hubergroup Türkiye geçen ay satış noktalarıyla bir araya geldi ve onlara yeni nesil satış noktası kavramını anlattı. Bunun bundan sonraki çalışmalarınıza yansımaları nasıl olacak?
hubergroup olarak en büyük hedefimiz ürünlerimizin yanına servisimizi ve müşteriye yakınlığı koyabilmek. Huber 251 yıllık bir firma. Alman orijinli bir marka ve ürünlerinin kalitesinden müşteri çok memnun. Yaşadığımız dünyada sadece ürün kalitesinin yeterli olmadığını düşünüyoruz. Ürününüz iyi olabilir. Siz o ürünün yanına hizmet, destek, müşteriye yakın olmak, samimi ilişki, güven ve dürüstlüğü koymazsanız, sadece ürün iyi diye müşteriler alım yapmıyorlar. Eskiden böyle bir dönem vardı; ‘ürün çok iyi alalım’ deniyordu. Onun için hubergroup olarak yapmak istediğimiz şey her zaman müşterimize, iş ortağımıza yakın olmak. Bizimle çalışmaktan keyif almaları. ‘Huber’in ürünü çok iyi, bundan daha fazla duruşları, servisleri, hizmetleri iyi’ diyebilsinler. Hepimiz müşteri önemlidir diyoruz bunu yapmak söylemek kadar kolay değil. Bunun içini doldurmak lazım.
Süregelen Ink Academy eğitimlerini de bu hedeflere ulaşmanın araçları arasında sayabilir miyiz?
Bu çok doğru. Eğitim çalışmalarımız aslında müşteriye yakın olmamızın ve onlara hizmet vermemizin önemli bir ayağı. Biz Ink Academy programını kurduğumuzdan bu yana sekiz yılı geçti. Programı kurarken amacımız müşterilere, sektöre destek olmak; katma değer sağlamaktı. Onlara ürünün yanı sıra daha iyi iş yapmalarında yardımcı olmaktı. Samimi bir niyetle, gerçekten işlerini daha iyi yapmalarına nasıl yardımcı olabiliriz diye düşünerek yola çıktık. Şuna inanıyorum ki insan hayatta bir şeyi samimiyetle yapınca onun sonucunu alıyor. Yapmış olmak için değil hakikaten inanarak, emek vererek yaptık ve geldiğimiz noktada çok iyi bir yerdeyiz. Hem katılım açısından hem de onlardan aldığımız notlar açısından çok iyi devam ediyoruz. Her eğitim katılımcılar tarafından değerlendirilir, on üzerinden notlar verilir. Sektörden de yansımalarını alıyoruz. Talepler çok ve bu programa devam edeceğiz.
Bizim BASEV ile birlikte düzenlediğimiz ‘Eğiticinin Sektörle Buluşması’ adlı bir programımız daha var. Ink Academy eğitimlerimize lise ve üniversitelerdeki hocalarımız da gelmek istiyorlardı. Ink Academy’de matbaaların taleplerine yetişemediğimiz için onlarla ayrı bir program yapmak istedik. BASEV ile ortak başlattığımız bu yeni bir program ve ilk uygulama İstanbul’da 29 Eylül’de yapıldı. Sektörümüzdeki matbaa meslek liseleri, meslek yüksek okulları ve üniversitelerden (İstanbul Aydın Üniversitesi Anadolu Bil Meslek Yüksek Okulu Basım Yayın Teknolojileri Programı, İstanbul Beylikdüzü Borsa İstanbul Kavaklı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Dr. Oktay DURAN Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, İstanbul Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu Basım Yayın Teknolojileri Programı, Zeytinburnu İstanbul Ticaret Odası Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Marmara Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu Basım ve Yayın Teknolojileri Programı, Marmara Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Basım Teknolojileri Bölümü) hocalar katıldılar. Amacımız sektörün her yerine dokunabilmek. Çünkü hocalarımız bu sektöre insan yetiştiriyorlar.
En son yenilikler ve uygulamalara dair pratik bilgiler vermek mi amaçlanıyor?
Hocalar bu eğitimlerde üretim sorumluları, fabrika yetkilileri ve şirketlerin sahipleriyle bir arada oluyorlar ve yeni teknolojilere ve uygulamalara ilişkin pratik bilgilerini geliştiriyorlar; üretime daha yakın oluyorlar.
Bu tür çalışmalarla işimizi taçlandırmaya çalışıyoruz.
Fuarla ilgili neler söyleyebilirsiniz?
Fuar da müşterilere yakın olmak için iyi bir fırsat. Üç yıldır bu fuara katılıyoruz. Çok iyi oluyor ve fuara katılıyor olmaktan dolayı çok memnunuz. İlk katıldığımızda rakibimiz de yoktu. Şimdi diğer firmalar da katılıyorlar. Sektör bir araya geliyor ve hareketli bir fuar oluyor. İçinde bulunduğumuz koşullara rağmen yine de güzel bir fuar. İki yılda bir yapılması tartışılıyor ama sektörümüz büyümekte gelişmekte olduğu için yılda bir yapılmasını da kaldırıyor.
Matbaalardan ziyaretçiler de geliyorlar mı?
Fuarda ilginç bir şekilde çok sayıda matbaacı var. Hem satış noktalarımız hem de onların müşterileri geliyorlar. Adana, Gaziantep, Antalya, Ankara ve birçok ilden, yurt dışından İran, Fas gibi ülkelerden ziyaretçiler de standımıza geliyorlar.
İhracat da yapıyor musunuz?
Türkiye çok büyük bir ülke olduğu için biz yurt dışına çok odaklanmıyoruz. Ama Türkiye’den ticaret yapmak isteyen birçok ülke var. Bizden alıp satmak isteyen ziyaretçiler de geliyorlar.
Ürünlerde hangi yenilikleri öne çıkarıyorsunuz?
Son zamanlarda UV teknolojiler öne çıkıyor. UV’nin avantajları hem ekonomik hem de çevresel açıdan sektöre cazip geliyor. H-UV’den sonra LED-UV’ye doğru bir ilgi var ve bizim de Huber olarak LED-UV’de mürekkeplerimiz var. Onları tanıtıyoruz. Zaten fleksoda da öne çıkan farklı ürünlerimiz oluyor. İzmir’deki fabrikamızda Ar-Ge departmanımız var. Onlar da ürünleri çeşitlendirebiliyorlar.
Geleceğe ilişkin eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Fuardaki tüm ziyaretçilere ve katılımcılara teşekkür ediyorum. Her şeye rağmen olumlu düşünüyorum. Türkiye zorlukları olduğu kadar fırsatları da olan, olumsuzluklarının yanında olumlu yönleri de olan bir ülke. Yolumuza devam ediyoruz ve geleceğe güvenle bakıyoruz.