Odak Kimya gözetiminde ve denetiminde Fogra eğitimini alan ve prosesin gerektirdiği testlerden geçen firma, Eylül ayı başında Fogra sertifikasını aldı.
(İstanbul) Gezegen Basım San. ve Tic. Şti. kalitesini Odak Kimya gözetiminde Fogra’dan aldığı PSO ISO 12647 sertifikasıyla belgeledi. Sertifika, firmanın baskı öncesi, tabaka ofset baskı ve kalıp üretimi süreçlerinin ISO 12647 standartlarına uygun yürütüldüğünü belgeliyor.
Gezegen Basım, Yüzyıl Mahallesi’nde Mas-Sit Matbaacılar ve Ambalajcılar Sitesi’nde bir aile şirketi olarak hizmet veriyor. Şirket yöneticilerinden Serap Baranoğlu, Matbaa Haber’in sorularını yanıtladı.
Gezegen Basım hakkında bilgi verir misiniz?
Bu sene onuncu yılımızı kutluyoruz. Gezegen Basım 2006 yılında kuruldu. Öncesinde, 2002 – 2003 yıllarından itibaren renk ayrımı ve film çıkış hizmetleri veren bir firmaydı.
Gezegen Basım 2.000 metre kare kapalı alana sahip kendi binasında hizmet veriyor. Alt katta ofset baskı makinelerimiz var; orta katta ofisler, muhasebe ve üst katta mücellithane var. En üst katta ise arşivimiz bulunuyor.
Makine parkımızda üç adet KBA Rapida 105 (4 renk, 5 renk ve 5+Lak), bir adet kitap kağıdına kitap baskılarında kullandığımız tek renk Roland ofset baskı makinesi bulunuyor. Geçen yıl Kodak Nexpress SE2500 dijital ofset baskı makinesi aldık. Baskı sonrasında da katlama, harman, iplik dişik ve sert kapak dahil otomatik cilt sistemlerimiz var. Kodak CtP ve Kodak kalıp kullanıyoruz. Bu sayede staccato tram basabiliyoruz dolayısıyla sürdürülübilir kaliteyi yakalıyoruz.
Kodak Nexpress ile kalite devamlılığı için sadece kendi müşterilerimize hizmet veriyoruz. Piyasaya tanıtmadık. Dijital baskı farklı bir alan ve orada rekabete girmek istemedik. Zaten mevcut müşterilerimizin işlerine ancak yetişiyoruz. Çok memnunuz.
Toplam 55 kişilik personelimiz var. Grafik tasarım bölümümüzde 10 kişi çalışıyor; dışarıdan da zaman zaman destek alıyoruz. Çünkü tasarım tamamen başka bir alan ve matbaaya çok zaman kaybettiriyor. Çalışanlarımız gelen dokümanları inceleyip baskıya hazırlıyorlar. Çünkü renk ayrımı da ciddi zaman alan bir süreç.
Makine parkınızda Dereli Graphic’ten alınmış makineler ağırlıkta. Bunda markaların gücü mü, firmanın satış sonrası desteği mi belirleyici oldu?
Kesinlikle markaların gücü… Zaten termal kalıp kullanıyoruz ve Kodak’tan vazgeçemiyoruz. Mürekkepleri de termal kalıplarla uyumlu. Başka bir marka kullanmayı hiç düşünmedik. Tabii Dereli Graphic’in de hizmeti çok önemli; sağ olsunlar, çok hızlı hizmet veriyorlar ve her zaman çözüm ortağımız olup ufkumuzu açıyorlar.
Fogra sertifikası almak için ne zaman karar verdiniz? Eğitim ve denetim sürecinde kiminle çalıştınız ve süreç nasıl gelişti?
Uzun zamandır çalışmalarımız vardı ama eğitim için zaman ayırmak da önemliydi; bu yüzden biraz ertelemek zorunda kalmıştık. Özellikle butik işler yapmaya çalışıyoruz. İşverenimiz renk ayrımından geldiği için tüm işlerde renk ayrımı onun için çok önemli. Bunu da desteklemek, belgelemek için Fogra sertifikasına başvurduk ve gerekli ekipmanı, ekranları aldık. Personelimiz üç aylık eğitimden geçti. Süreci başarıyla tamamladık ve sertifikamızı aldık. Bu süreçte Odak Kimya ile çalıştık. Bizlerden desteğini esirgemeyen Sayın Göksel Şen ve uzun zaman bünyemizde beraber çalıştığım, üretim müdürü olarak görev yapan arkadaşım Sayın Gökhan Büyükçelebi beylere teşekkürlerimi sunuyorum.
Avrupa kalitesinde baskı yapmak ve bunu bir sertifika ile belgelemek önemliydi. Sertifikamızı alalı iki ay oldu. Zaten bir birikimimiz vardı, kaliteli iş yapıyorduk ve sertifikayı alırken zorlanmadık. Rekabet ortamında bu çok önemli ve bir adım öne geçmemiz gerekiyordu. Renk ayrımına değer veriyoruz. Bu konuda belli bir deneyimimiz vardı ve bunu neden belgelemeyelim dedik. Alt yapımız buna çok müsaitti. 2012 yılında Sappi Yılın Matbaacıları yarışmasında finale kalan dört matbaadan biri olduk.
Yıllardır ABD, Azerbaycan, KKTC, Rusya gibi ülkelere ihracat da yapıyoruz. KKTC’nin ders kitaplarını bastık.
Baskı pazarının en rekabetçi kesiminde, ticari piyasadasınız. Kullandığınız ekipman ve PSO sertifikası zaman alan ve maliyetli olan tercihler. Müşterilerinizle ilişkilerinizden bahsederek, rekabet tarafında bunu nasıl avantaja çevirdiğinizi anlatabilir misiniz?
Çoğu müşterimize renk ayrımını zaten bedelsiz yapıyorduk. Bir işten öncelikle ben mutlu olmalıyım ki müşteri de sonuçtan memnun kalsın. Müşteriye kalite olsun, teslim süresi olsun verdiğimiz söz, sürdürülebilirlik önemli. Fiyat artık ikinci boyutta geliyor. Kazançtan önce yapılan işin mutluluğunu karşılıklı olarak paylaşmak çok önemli. Elbette rekabetçi bir alandayız ama o kadar eski müşterilerimiz var ki, Gezegen’in mihenk taşı olmuş diyebiliriz. Onlarla aile ilişkisi içindeyiz; onlar için vazgeçilmez olduk. Onlar da bizim için öyle… Çünkü kaliteliyiz, sözümüzde duruyoruz ve zamanında iş teslim ediyoruz. Hep dürüst, açık ve şeffaf olduk.
Kalitenin sürdürülebilirliği kolay değil ve bunda personelin devamlılığı da önemli bir etken; sizde durum nedir?
Bizde çok eski personel var; mesela benim sekizinci yılım. On yıllık elemanlar var. Tabii ki yeni jenerasyona, yeni ve genç girişimcilere açığız. Bunun için özellikle Marmara Üniversitesi’nden öğrenciler alıyoruz. Ben de Marmara Üniversitesi mezunuyum. Hocalarımız sağ olsunlar, yetiştirmek üzere öğrenciler gönderiyorlar. Onları eğitiyoruz ve sonra burada kalıyorlar. Benim asistana ihtiyacım vardı; Marmara Üniversitesi’nden istedik ve baskı bölümü için istediğim arkadaşımız üç yıldır bizimle. Artık işi öğrendi, ben arkamı dönüp gidebiliyorum. Bu çok önemli. Mutfağı görmeliler. Şimdi bir öğrenci daha geldi. İki hafta grafikte çalışacak. Montajı görecek, ozalit katlayacak, bıçakçıya gidip bıçak izi çizdirecek, o bölümle ilgili her şeyi görecek. Sonra üretime geçecek; kağıt siparişi nasıl verilir, iş emri nasıl açılır, bunları görecek. Sonra on beş gün mücellithaneye çıkacak. Müşteri temsilcilerinin mücellithaneyi çok iyi bilmesi lazım. İşi ne kadar çok iyi bilirseniz, o kadar iyi satarsınız. Müşterinin sorularına anında cevap vermek, hatta onu doğru çözüme yönlendirmek gerekir. Müşteri yönlendirilmek ister. Müşteri, ‘Gezegen Basım beni doğru yönlendiriyor, bu yüzden onu tercih ediyorum’ diyor. Akademik anlamda da çalışmalarımız var, 4-5 Kasım tarihli 5. Uluslararası Matbaa Sempozyumu’na ‘Basım işletmelerinde müşteri süreçleri’ başlıklı hazırladığım bildiri ile katıldım.
Sempozyuma katılmama öncülük eden, Marmara Üniversitesi’nden sıra arkadaşım Sayın Dr. Orhan Sevindik hocama ve bildiride ortak çalıştığım yine sıra arkadaşım Öğr. Gör. Sayın Zeynep Sakınç hocama teşekkürlerimi sunuyorum.
Müşterileriniz arasında ajansların oranı nedir?
Ajans oranı yüksek. Onlardan daha doğru hazırlanmış işler geliyor; bu da grafik bölümümüzün iş yükünü hafifletiyor.
Ekipmandaki otomasyon durumu nedir? Kalite kontrolü nasıl yapılıyor?
Ofsette zaten KBA Rapida 5+Lak makinemizin otomatik densitometrik kontrolü var ve hata olduğunda uyarıyor. Mücellithanede kapak takılırken üretim sorumlusundan ve işin sahibinden onay alınır; onay alındıktan sonra devam edilir. Paketleme aşamasında da yetkilendirdiğimiz arkadaşlarımız kalite kontrolünü yaparak işin paketlenmesini sağlarlar. Burada şu çok önemli: Pakette kaç adet iş vardır? İşin adı belirtilmiş mi? Kısaca paketin etiketi de önemli. Bunların doğru yapılması müşteri için artıdır.
Müşteri memnuniyetinde teslimat şekli de önemli. Teslimatı nasıl yapıyorsunuz?
Müşterinin isteğine göre teslimat yapıyoruz. Ofislerine ya da verdikleri adrese gönderilen, çalıştıkları kargo ve dağıtım şirketlerine teslim edilen işler oluyor.
En son makine yatırımlarınızdan bahseder misiniz?
2013 yılında KBA Rapida 105 5+lak baskı makinemizi ve Kodak Trendsetter CtP almıştık. En son 2014 yılında Kodak Nexpress SE2500 dijital ofset baskı makinemizi aldık.
Piyasa çok hareketli ve her şey çok hızlı değişiyor. Bu da müşterilerle daha yakın olmayı gerektiriyor. Pazarlama tarafında müşteri sadakatini sürdürmek ve yeni müşteriler kazanmak için yaklaşımınız nedir?
İşverenimiz ya da ben de dahil, müşteri ziyaretleri yaparak, onlarla birebir görüşüyoruz. Ayrıca müşteri temsilcilerimiz var. Onlarla haftalık toplantılar yapıyoruz ve ziyaret edeceğimiz müşterileri belirliyoruz. Çünkü müşterilere farklı müşteri temsilcilerinin gitmemesi gerekiyor. Çoğu müşterilerimizi buraya onay için çağırıyoruz ve bu da iletişimimizi güçlendiriyor. Web sitemizde tanıtım yapmaya devam ediyoruz. O da pazarlamanın başka bir ayağı.
Fuarlara katılıyor musunuz?
Şu anda düşünmüyoruz. Genellikle ziyaretçi olarak gidiyoruz. Benim sekiz sene yayıncılık geçmişim var. Bu yüzden kitap fuarlarından aldığım keyfi hiçbir fuar vermiyor. Çünkü siz üretiyorsunuz ve orada insanlar kapış kapış kitapları alıyorlar. Farklı uygulamaları da fuarlarda görmek imkânımız oluyor.
Gelecekle ilgili planlarınız nelerdir?
Butik işlerde sürdürülebilirliği sağlamak önemli. Bunu kaliteyi garanti altına alarak, müşterilerle birebir iletişimi sürdürerek yapabiliriz.
Teknolojiyi yakından takip ederek ilerliyoruz; örneğin LED UV sistemli ofset baskı makinesi bünyemize katmak istediğimiz önceliklerimiz arasında. Tıpkı basımlarda iddialı olarak başladık ve bu sistemde ilk akla gelen matbaa olmak hedefindeyiz.