Turkuaz Baskı Çözümleri Matbaa San. ve Tic. A.Ş. Genel Koordinatörü Hakan Özduran Matbaa Haber’in sorularını yanıtladı.
Bu etkinlikte temel olarak 4 makine üzerinde duruldu. Buraya gelirken kafanızda neler vardı, yaşadığınız pratik sonucu nasıl bir değerlendirmeyle dönüyorsunuz?
Buraya gelirken neyle karşılaşacağımızı açıkçası bilmiyorduk. Sadece yeni bir etiket makinesinin hız ve eniyle alakalı bir bildirimde bulunuldu. Ama başka herhangi ekstra bir bilgi verilmemişti. Gösterilen 4 makinenin üç tanesi benim için zaten daha önceden bildiğimiz makinelerdi ve çok aşama kaydetmiş bir makine olarak görmedim bu üç tanesini. 4. makine, Labelmaster ise etiket üzerine yapılmış bir makine. Fakat makine fiyatı ucuzlatılarak insanların etiket satmasına yönelik düşünülmüş. Daha sade bir makine gördüğüm kadarıyla, üzerinde fazla opsiyon yok.
Dediğim gibi diğer üç makine benim önceden bildiğim ve takibini bıraktığım makineler. Bu yeni makine için soracağımız bazı sorular olacak firmaya. Eğer uygun mantıklı cevaplar alabilirsek ve fiyatında anlaşabilirsek makineyi test ederek denemesini yapacağız. Sadece etikete göre düşünülmüşse bize göre değil ama en ve hız olarak baktığımızda bize yardımcı olabilecek bir makine olduğunu düşünüyorum.
Peki baskı altı malzemesi konusunda sizin beklentilerinizi karşılıyor mu?
Problem olacağını düşünmüyorum. Sonuçta Gallus’un bir teknolojisi, adı, saygınlığı var. Bizim de bildiğimiz ve çok saygı duyduğumuz bir marka zaten. Bir problem yaşatacağını zannetmiyorum.Dediğim gibi biz istediklerimizi söyleyeceğiz, onlar karşılıyorsa bunun üzerine gideceğiz. Karşılayamıyorsa şu an için teşekkür edeceğiz. Çünkü büyük ihtimalle geliştireceklerdir o makineyi.
Gallus 300’le gidecek derse 300’le gider, 150’yle gidecek derse 150’yle gider. Yani registerdır, şudur, budur onlarla ilgili problem olacağını düşünmüyorum, çünkü sağlam bir makine. Ama önemli olan bizim isteklerimizi karşılaması.
Etikettten tamamen çıktınız mı, sadece ambalajda mısınız?
Etiketten tamamen çıktık diyemeyiz. Ama etiketle ilgili yatırımları tamamen durdurduk. Etiket makinelerimiz, dijitallerimiz, ofset makinemiz var.
Son bir yıllık süreci göz önüne aldığınız zaman piyasayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Bir de Temmuz’dan beri yaşanan bir takım olumsuzluklar var. Bunların da etkileri oldu mu ve ne ölçüde oldu?
Bizim gibi firmaların avantajı çok yönlü olmamız. Biz sadece etikete ya da sadece otomotive veya şaraba bağlı değiliz. Sektör olarak bir sektöre bağlı olmadığımız için bir sektör durduğunda diğer sektör bizi taşıyabiliyor. Onlarla bir çeşitliliğimiz var. Gıda sektörü durduğunda otomotiv sektörü başlıyor. Bu bizim makinelerimizi her dönemde, düşük kapasitede de olsa çalıştırmaya devam ediyor. Bu bakımdan bize pek bir etkisi olmadı bu son durumların. Doğal bir seleksiyon olmasını bekliyoruz yıllardır. Belki bu dönem hammadde satıcıları bu konuda biraz daha dirayetli olurlar, herkese aynı davranırlar. Yani borçlu adama da hala mal gönderip kendilerini zor duruma sokmazlar. Piyasanın biraz disipline edilmesi gerektiğini düşünüyoruz biz kendi açımızdan. Çünkü 90 günler konuşulurken 180 günlük hammaddeler çıkmaya başladı. Bu 180 günlük hammaddenin çıkması piyasada telafuz edilen ödeme günlerini 180 günen 210 güne çıkarttı. Bu konuştuğumuz süreler nerdeyse 1 yıla yakın dönem demek.
Ben Türkiye’de kriz olduğunu düşünmüyorum. Kriz dediğiniz şey vurur geçer.Ama bizde bir kroniklik var. O yüzden ben kriz olduğunu düşünmüyorum. Herkesin buna hazır olduğu, hatta bunu yaşamaktan aslında bazen de zevk aldığı bir dönem. Türkiye piyasası böyle. Çünkü insanlar yatırım yapmak zorunda, üretmek, satmak zorunda. Ama bunu piyasayı kırarak değil de piyasayı daha disipline ederek yapmanın daha mantıklı olduğunu düşünüyorum. Benim 10 liraya sattığımı başka bir firmadan 9.90’a alması bana gurur verir. Ama 10 liraya sattığım bir malı başkasının 6 liraya satması herkesi yıkar.
Böyle bir beklentiniz hala var mı?
Etikette yok. Ama ambalaj konusunda B kalite olayı çok düşük olduğu için o bakımdan bir avantaj var. Yani rekabet edeceğimiz firmalarla aynı malzemeyi kullanacaksak fiyatlarımız arasında % 50 – 80 farklar olmuyor. Ama etikette an geliyor sıfır kar oranında %30 – % 40 pahalı olduğumuz oluyor. Bunu hiç bir şeklide açıklayamıyoruz.