Doç. Dr. Türkün ŞAHİNBAŞKAN / M.Ü. Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Basım Teknolojileri Bölümü Başkanı
Bölümümüz Teknik Eğitim Fakültelerinin kapanmasından sonra eski Matbaa Eğitimi Bölümünün yerine açılsa da tam olarak muadili değildir. Eski Matbaa Eğitimi Bölümü bir eğitim fakültesi bünyesinde olduğundan ve öğrencileri pedagojik formasyon eğitimi aldıklarından teknik öğretmen ünvanları bulunmaktaydı. Basım Teknolojileri bölümü öğrencileri ise böyle bir ünvan ile mezun olamamaktadır. Bu nedenle mezunlarımız tamamen sektörde çalışacaklardır. Bölümümüz Türkiye’de dört senelik lisans düzeyinde matbaa eğitimi veren tek yüksek öğretim kurumudur ve teknik eğitim dönemi ile beraber 38 yıllık bir geçmişi bulunmaktadır.
“İş Yeri Eğitimi” programımızın en güçlü yönlerinden birisidir”
Bölümün kuruluşu sırasında hazırlanan müfredat ve ders içerikleri sektörel sivil toplum kuruluşlarından ve mezunlarımızdan alınan öneriler doğrultusunda aynı zamanda yurt dışında bulunan muadil bölümlerin müfredatları dikkate alınarak hazırlanmıştır. Bu müfredat ile eğitim alacak öğrencilerin sektörün ihtiyaç duyduğu bütün bilgi ve becerilerle donanmış şekilde mezun olmaları hedeflenmiştir. Ayrıca birçok ulusal ve uluslararası firmalar ile iş birliği anlaşmaları çerçevelerinde makine, techizat ve malzeme desteği sağlanmış, özel laboratuvar ve atelyeler kurulmuştur. Öğrencilerimiz bu son teknoloji ile donanımlı atölyelerde çalışma ve pratik yapma imkanı bulmaktadır. Bununla beraber bütün bu desteğe rağmen matbaacılığın bütün dallarında atölye kurup uygulama yapma imkanı tabiiki mümkün değildir. Pratik haricinde öğrencinin iş ortamını yaşaması, çalışma hayatını tanıması ve adapte olabilmesi için stajlar büyük önem taşımaktadır. Fakat ne yazık ki bugüne kadar yaptığımız gözlemler yaz stajı dediğimiz ve iki defa yaklaşık bir ay süren stajların istenen verimi veremediğini ortaya koymuştur. Bunun üzerine yaptığımız çalışmalar ve sektörün de isteği üzerine müfredata eklenen “İş Yeri Eğitimi” ile altıncı yarıyılda haftanın beş günü dört ay süreli olarak öğrencinin iş yerinde çalışması uygulanmasına geçilmiştir. Bunun programımızın en güçlü yönlerinden birisi olduğunu düşünmekteyiz. İş Yeri Eğitimi uygulaması sayesinde öğrencilerimiz iş hayatına atılmadan önce mesleklerinde oldukça uzun bir süre iş ve uygulama deneyimi kazanacaklar, sektörü çok iyi tanıyacaklardır. Böylece mezuniyetleri sonrasında iş bulma imkanları oldukça artacaktır. Firmalar ise kendilerine gelen öğrencileri daha iyi tanıyıp değerlendirme imkanı bulacaklardır.
İş Yeri Eğitiminde öğrenci normal bir çalışan gibi mesai saatleri içinde firmada çalışacaktır, üniversiteye herhengi bir ders almaya gelmeyecektir. Bu süreçte öğrencinin sigortası bağlı olduğu okul tarafından yapılmaktadır. Firma ise öğrenciye minimum asgari ücretin üçte ikisi kadar bir ödeme yapacaktır. İş Yeri Eğitimi sisteminin doğru çalışabilmesi için öğretim elemanlarımız ayda en az iki kez öğrencileri iş yerlerinde denetleyip devam durumlarını takip edecektlerdir. Ayrıca bu denetimler ile uygulamada aksayan noktalar olup olmadığı tesbit edilip sorunların giderilmesine çalışılacaktır. Uygulamaya bu öğretim yılının ikinci yarıyılında yani 2017 yılının bahar aylarında geçilecektir
Firma sahipleri ile yaptığımız görüşmelerde bu uygulamayı desteklerini ve heyecan ile beklediklerini görmek bizleri de umutlandırmıştır.
Teknik Eğitim Fakülteleri kapanmadan önce bölümümüz ağırlıklı olarak matbaa meslek liseleri ile diğer meslek okullarının grafik ve benzeri bölümlerinden mezun öğrenci profiline sahipti. Bu öğrencilerin çoğu bölümüzü bilinçli olarak ve isteyerek seçip geliyordu. Mezun olduklarında ise büyük bir çoğunluğu mesleğe devam ediyordu.
Yeni süreçte ise YÖK’un belirlediği sistem doğrultusunda bölümümüze ağırlıklı olarak meslek liselerinin bilişim bölümlerinden öğrenciler gelmektedir. Ne yazık ki bu öğrenciler çok bilinçli bir tercihle bölümümüze gelmemektedirler. Bizler gerek kendi anlatımlarımızla, gerek başta BASEV olmak üzere sivil toplum kuruluşlarının katkıları ile, gerekse iyi konumlara gelmiş olan eski mezun öğrencilerimiz ile toplantılar düzenleyerek bölümümüzü ve sektörümüzü tanıtıp sevdirmeye çalışmaktayız. Buna rağmen öğrenci sayımızda daha mezun vermeden % 25 civarında kayıp yaşamaktayız.
“Sektör öğrencilerimize sahip çıkmalıdır”
Burada yapılması gereken sektörün de öğrencilerimize sahip çıkmasıdır. Sonuç itibarı ile bizim bugünkü öğrencilerimiz sizlerin yarinki çalışanlarınız ve iş arkadaşlarınızdır. Nitelikli, kalifiye eleman ihtiyacının karşılanabilmesi için bu öğrencilerin sektöre kazandırılması çok önemlidir. BASEV gibi sivil toplum kuruluşları tarafından organize edilen burslar ve eğitimler ile öğrenciler sektörün kendilerine sahip çıktığını hissetmektedirler. Bunların yanı sıra doğru şekilde yapılmış iyi bir iş yeri eğitimi onları sektöre bağlayacak önemli unsurlardan birisidir.