İkinci Gallus Innovation Day etkinliğinde 7 Türk şirketinden 10 kişiyi konuk eden Heidelberg Türkiye’den Gallus Ürün ve Satış Müdürü Murat Sipahioğlu, sorularımızı yanıtladı.
Konuklarınızın makinelerle ilgili izlenimleri, tepkileri nasıl?
Hepsinden aldığım geri bildirimler gayet pozitif. Özellikle yeni makinenin, Labelmaster’ın kullanımının basit olması, hızı onları etkiledi. Makine uzun işler için büyük bir avantaj, web genişliği büyük bir avantaj.
Labelfire ile ilgilenen konuklarımız da oldu. Labelfire ve Labelmaster’ın bizde de büyük fırsatlar açacağını düşünüyorum. Labelfire inline olarak etiketçiye tüm çözümleri sunuyor. Bir makine şirketlere farklılık yaratabilme imkânı sunuyor.
Labelmaster ile ambalaja dönük bir üretim mümkün mü?
Görmüş olduğum bir baskı seansı esnasında 38 mikrondan 350 mikron kartona geçtiler. 350 mikron kartonda rejistır kaçırmadan 200 m/dak. hızla baskı yaptılar. Kendi gözlerimle görmesem, 200 m hızla bir etiket makinesinde kartona baskı yapılabilir mi diye düşünürdüm. Butik kutu işlerinde bu makine kullanılabilir. Stabil bir makine ve kesinlikle makinede titreşim yok. Altı barlık basınçla bahsettiğim baskıyı yaptı; onun için 7 barlık bir basınca ihtiyaç var ve rulmanları da, flanşları da başka türlü hareket ettiremezsiniz. O büyüklükteki alüminyum silindirleri yerinden kaldıramazsınız ama makinenin silindirleri tüy gibi.
Serigraf baskı silindirlerinin özelliği nedir?
Screeny Line yeni geliştirilmiş, paslanmaz çelik teller üzerine nikelaj kaplanarak son hali verilmiş, daha sert ve akışkan yüzeyli, dolayısıyla çok daha kolay mürekkep transferi sağlayan bir silindir. Yarım ton baskı yapabilen ve zemin baskısı yapabilen çeşitleri var. Konvansiyonel ve dijital pozlanabiliyor. Emisyonu üzerinde geliyor ve bir kere pozlanıyor. Aynı diyaznı sürekli kullanıyorsanız, uzun sürümlü işlerde, normal bir ipekten normal şartlar altında (kullanıldıktan sonra iyice temizlenip, yıkanıp kaldırılması gerekiyor) üç kat daha fazla iş basılabiliyor. Normal serigraf kalıbını üç kez kullanıyorsanız, bunu 9-10 kez kullanıyorsunuz. S-Line kalıpları 10 – 20 m’lik bobinler halinde geliyor. Müşteri onu işine, formatına göre kesip, uç halkalarına kaynak ve yapıştırma işlemleri ile serigrafi hazırlama odasında hazırlayıp kullanabiliyor.
Heidelberg Türkiye Gallus konusunda bundan sonrası için ne düşünüyor?
Amaç, Türkiye pazarında Gallus’un ayak izini arttırmak. Belirli yerlerde kalmamak. Bir satıh üzerine yayılmamız gerekiyor. Şu anda bunu yapmaya çalışıyoruz.
Etiket sektöründe 16 yıllık deneyimim var. Flint Group’ta ülke müdürlüğü ve ondan önce Avery Dennison firmasında ürün ve satış müdürlüğü yaptım. Bunun da faydası olacağını düşünüyorum. Gallus’u ilk Türkiye etiket piyasası kurulurkenki durumuna getirmek istiyoruz. Bunu çalıştığım diğer firmalarda da söylerdim; Gallus etiket piyasasının Rolls Royce’u… Etiket piyasasını geliştiren firma diyebiliriz. Başlangıçta Stan Avery geliyor ve Gallus’tan bir etiket makinesi yapmasını istiyor. Gallus etiket makinesi işine böyle giriyor ve sürekli kalite üzerinde çalışıyorlar. Bu kaliteyi bir şekilde pazarla buluşturmamız gerekiyor.
Pahalı bir markayız ama bunu Labelmaster ile aşacağımızı düşünüyorum. Çünkü istemediğiniz üniteyi almak zorunda değilsiniz. Şu anda üç tipi var: Klasik, Plus ve Advanced. ‘Klasik’ ve ‘Plus’, aslında platform olarak fiks platformlar. Yani ne alırsanız, o. ‘Advanced’ platformlarda baskı teknolojisini değiştirme şansınız var. ‘Klasik’ bir flekso baskı sistemi ve onda hiçbir şeyi değiştiremiyorsunuz. ‘Plus’ da bir flekso baskı sistemi fakat isterseniz modüllerden birini çıkarıp yerine ‘Advanced’ koyabilirsiniz ama burada eklenecek maliyet çok daha az. Gallus EM’de istediğiniz üniteyi çıkarıp takabiliyorsunuz, yerini değiştirebiliyorsunuz ama bu da fiyatı otomatik olarak yukarıya çekiyor. Labelmaster ile yapmak istediğimiz, ihtiyaç olmayan üniteleri koymayarak kullanıcı için makine maliyetini düşürmek. Müşteri esneklik istenen yerlere esneklik koyarak, diğer kısımlarını sabit bırakabiliyor.